Yazı Detayı
09 Ekim 2023 - Pazartesi 15:22
 
SIĞINMACILIK BİR İŞGAL PROGRAM MI?
M.Güneş
gunes@kirkagactv.com
 
 

Bu gün, göç-iltica-sığınmacı sorunu, sınırlarımızdaki mayınların organik tarım yalanıyla temizlenerek başladı. Bir ülkeyi dağıtmak yada rayından çıkarmak bir kaç yılda olacak iş değildir. 43 yıldır işleyen plan her yıl bir adım ilerleyerek devam ediyor. Tıpkı sınırlarımızdaki mayınların temizlenmesi yalanına inanan halkımız gibi politikacılarımızda kandırılabilir. Onun için halk uyanmalı. Halk uyanmazsa kimsenin yapacak bir şeyi kalmamış demektir.

 

Emperyalizmin güdümünde yaşanan süreçleri terörize eden yapılar, bu gün ikinci bir ikiz kuleler olayını yaşatacaklar ortadoğuya.


Yanlış yanlışla düzeltilmez. Ezilen-sömürgeleştirilen halkların tek bir mücadele yöntemleri var. Tarih bunu sınayıp başarıyı kucaklatarak bize gösterdi. Sömürgecilere karşı tek savaş yöntemi var oda Kemalist Devrim stratejisidir.

 

Anti-Emperyalist cepheler bir toplumun dinine milliyetine bakarak örgütlenmez. Tıpkı Türk Kurtuluş Mücadelesi'nde olduğu gibi birleşerek işgalcilere karşı başarı elde edilebilir.


Filistin meselesinin çözümü korsan İsrail devletinin ortadan kaldırılması (tasfiye edilmesi) ve orada Laik Demokratik Filistin Cumhuriyeti içinde, eşit haklara sahip İslam ve Yahudi toplumları birer FİLİSTİN YURTTAŞI olarak yaşamalarıyla mümkündür.

 

Bunun biricik yolu dincilik ve bölücülük adı altındaki yapılarla değil, Kuvva-i Milliye anlayışıyla aşılır.

 

İşte o anlayışın somutlaşan uygulamasının adı Kemalist Devrim'dir.

 


Bunu, Kemalist Devrim'lere yapılan saldırının kaynaklarına bakınca daha net görebiliriz.

 

ABD-AB kaynaklı tekelci sermayelerin siyasetleri ve onların bizde ki, dinbaz ve bölücü işbirlikçilerinin Kemalist Devrim'lere ve Kemalist Düşünce'ye saldırıları çıplak gözle görülmüyor mu ? Buna gardropçuları da alabilirsiniz.

 

2 gündür çeşitli yazıları okuyorum, en iyimserlerin çıkabildikleri yer; İsrail'in Filistin Devletini tanımasına kadar varıyor.

Ötesi yok. Ötesi sızlanmalarıdır.

Oysa Korsan bir Devletin işgal edilmiş toprakların meşru  bir devleti (Filistin Devleti) tanımasını istemek, cehalet değil, tam bir teslimiyet ve doğanın sosyal yasalarına aykırı bir tutumdur... Korsandan merhamet istemek kadar, daha acı ne olabilir?

 

Emperyalizim, dünya halklarına zorbalık yapacak ama ham kafalılık ve teslimiyetçiler (ve hatta işbirlikçiler süslü laflarla onu parlatarak) ondan merhamet dilenecek öyle mi?

 

Ortadoğu'dan emperyalizm ve onun aparatları, yerin dibine sokulmadıkça, insanlık bu büyük suçtan kaçamaz. Bu suç, karşı çıkmayan herkesin boynunda şeytan halkası gibi duracak.

 

Bazı kendini bilmez kof adamlar "devlet izin versin Gazze'ye gidelim" diye şov yapıyorlar.

1970 lere varmadan Filistine giden gençlerimiz vardı, anımsamak zor mu?

O günler de radyo anonslarında "sağcı hıristiyan, solcu müslümanlar" diye tanımlar yapılırdı. Ve oraya gidenler "devlet izni"ne değil insanlık onuruna baş vurup, insanlık onurundan emperyalizm-siyonizmle mücadelede, Filistin halkının yanında olma görevi çıkarıyorlardı. 

Ve gittiler, Filistin Halkının yanında siyonizm-emperyalizme karşı görev aldılar. Herbirinin o gün gittiklerine dair arşivlerde belgeler mevcuttur.

 

Dileyen zahmetsizce bunu görebilir.

 

Google amcaya yazın "Filistin'in Devrimci Türk Fedaileri" diye. Görün insanlığın samimi dostlarını.

 

Bu günkü " devletten izin isteyen softa kılıklı sahtekarlar o, günlerde o, gençleri dinsizlikle suçlayıp, insanımızı dinle kandırmanın temellerini atıyordu.

 

O, gençliğin üstünden buldozer gibi geçen 12 Mart ve 12 Eylül cellatları, bu gün çığırtkanlık yapan bu sahtekarları yetiştirdi.

 

Şimdi de sokaklarda karınları haramla dolu, sırtları pek bu cazgırlar sözde siyonist korsan devlete karşı şov yapıyorlar.

 

Hadin oradan, hadin be sahtekarlar.

 

Filistin Halkının Kurtuluşu; Anti-Emperyalist Kemalist Devrim süreciyle,  korsan devleti tasfiye edip o, topraklarda yaşayan insanların dinine, inancına bakılmaksızın kardeşce yaşamasını sağlayabilir.

 

Başka da yolu yok.

 

İnsanlık bir gün bunlarıda görecektir.

 

Sosyal Yasalar, tıpkı diğer doğa yasaları gibi inatçıdır ve değişmez. Suyun kaldırma gücü nasılsa, Ulusların Kendi Kaderleri ni kendilerinin tayin etmeside aynıdır. Emperyalizmin aparatı işbirlikçilerin istismar ettikleri bu yasa, halkların kardeşliğiyle hayata geçecektir.

Buna hiç kuşku yok.

 

Zamanın uzun yada kısa olması mı?

O da insanların birikimi ve hakikat etrafında bütünleşmesiyle mümkün olacak.

 

Filistin fedailerinden bir kaç kare;

 

 

 

 

M.Güneş

 
 
 
Etiketler: SIĞINMACILIK, BİR, İŞGAL, PROGRAM, MI?,
Yorumlar
Alıntı Yazarlar
Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı
UA-37277569-1