| Ülkeye hızla giriş yapan dövizin yeterli karı elde ettikten aynı hızla ülkeyi terk edecek. Bunun faturası 10 bin lira ile geçinmeye çalışan emeklimize, evine ekmekgötüremeyen asgari ücretliye çıkacak. Parası olan zengin, daha zengin olurken; fakir vatandaş
 her geçen gün biraz daha fakirleşecek.
   TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Bakırlıoğlu son günlerde ülkeye giren sıcak para veolası etkilerine dikkat çekiyor. Merkez Bankası anketinde 12 aylık dolar tahmininin bir önceki
 anket döneminde yüzde 44,16 iken, bu anket döneminde yüzde 43,64 olduğuna ve yıl sonu
 dolar/TL beklentisinin ise 38,78 TL seviyesine gerilediğini igörüyoruz.
   Son beş haftada Merkez Bankası 35 milyar dolar aldı. Şu anda rezervler dolmaya başladı. Türk lirasıdeğerli ve faiz yüksek. Bu durum doğrudan yatırım için nazlanan yabancıların sıcak para ile
 gelişini hızlandırıyor. Bu süreçte şirketlerde döviz borçlanmaya başladı.
 Bu Oran Tefeci Faizidir
 1 milyon dolar bugün Türk Lirasına çevrildiğinde 32 milyon lira ediyor. 32 milyon lirayı bir yıl vadeliye %55 faizle koyulduğunda bir
 sene sonunda yaklaşık 49 milyon lira oluyor. Merkez Bankası piyasa katılımcıları anketi 12 ay sonra doları 41,80 TL olarak tahmin ediyor. Bu tahmin doğru çıktığı takdirde 49 milyon TL bir yıl sonra dolara çevrildiğinde yaklaşık 1.2 milyon dolar yapıyor. Yani bir yıl içinde dolar bazında %20’ye yakın bir kazanç söz konusu. Eğer dolar kuru S&P raporundaki gibi yıl sonunda 32 lira olursa da sıcak paranın kazancı, altı ayda %25’i bulabilir. Oysa aynı kişi dolarını ABD Hazine tahviline yatırsaydı; kazancı en fazla %5,3 olacaktı. Bu oran tefeci faizidir.
   Göstermelik Rezerv Ekonomimizi Beşik Gibi Sallayacak. Şu anda Türkiye’ye sıcak para aktığını ve bunun göstermelik bir rezerv artışı olduğu ortada.Benzer bir durum daha öncede yaşanmıştı. Doğrudan sermaye ülkemizden kaçıyor ancak sıcak para girişi hızlanıyor. Kredi faizleri %60-%70 bandında. Hal böyle olunca işletmeler yabancı para ile borçlanmaya başladılar. İlerleyen günlerde bu sıcak para akışı bozulduğunda şirketlerin döviz pozisyonlarında ciddi açıklar, bozulmalar söz konusu olabilir.   Olası ani döviz hareketlenmeleri gelecekte şirketleri ciddi sıkıntıya sokabilir. Üretime dayalı olmayan, gelişi katma değere bağlı olmayan her döviz beşik gibi sallanan ekonomimize yeni bir yük olacaktır.   Bu Paranın Bir de Çıkışı varŞuan ülkenin kasasını “ödünç” dolarla doldurulduğunu vurgulayan Bakırlıoğlu şunları
 söyledi: ”Şuanda mevduat faizleri yabancı yatırımcı için oldukça cazip olduğu için sıcak para,
 yurtdışından Türkiye'ye geliyor. Burada dolarını Türk lirasına çevirip, yüksek faizli ve düşük
 değerli tahvile parasını yatırıyor. Hikayenin iyi kısmı Merkez Bankası’nın kasasına dolar
 doldurması. Hikayenin kötü sonu ise havadan nem kapan yabancı sermayenin, kazancı yeterli
 bulup getirdikleri her bir milyar dolar için yanlarında bir milyar iki yüz milyon dolar ile yurt
 dışına çıkması. İşte hikayenin bizim için kötü olan kısmı burada başlayacak. Yüksek faizle
 ülkeye para çekerken; bu paranın çıkışını da unutmamak lazım.
   Emekli, Asgari Ücretli ve Dar Gelirli PerişanFaiz farkından sağlanan getiri; yüksek faizin verildiği para biriminin değer kaybetmesi demek
 olduğuna dikkat çeken Bakırlıoğlu “Enflasyonla mücadele için sadece faiz üzerinden bir
 çözüm üretirsek; 2025 sonuna kadar bütçede faiz giderleri tahminen milli gelirin %4,5’ine
 kadar çıkabilir. Katma değer üretmeyip; bir havuzdan diğer havuza para transferiyle
 ilerlemeye devam edersek yönetilmesi zor bir sıcak para stoğu ve artan döviz ihtiyacı ile
 mücadeleye etmeye yeniden başlarız. Şuandaki mevduat faizi yurtdışı yatırımcısı için çok
 cazipken; asgari ücretliyi, emekliyi, memuru ve dar gelirliyi perişan ediyor. Yurttaşlarımızın
 birikimi pul oluyor. Ülke piyasasını daha ne kadar yurtdışından medet umduğunuz döviz ile
 döndüreceksiniz?
 |