İktidarın İmamoğlu karşısında aldığı 3. yenilgisine olan hıncı tüm ülkeyi kaosa mı sürüklüyor?

Yoksa İmamoğlu gümbür gümbür erken seçimle ülkenin başına mı geliyor?

Bu iki sorunun ardılında sanki bir baskın seçimle ülkemiz AKP siz günlere yelken açacak gibi.

Mevcut iktidarın geleceği en yüksek durum budur; tükenmişlik. İktidar tükendi. Halk geçinemedikçe iktidar yandaşları halkı ayrıştırmayı zorluyor.

Bu düzen yürümüyor.

Başka seçenek beklemek, aptalın rüyasında, armutken elma olmayı beklemesi gibi.

Son 6 yılın sürdüğü enflasyon, ülke tarihinde görülmüş bir şey değil.

Bunun yanı sıra  zamanlama olarak olmayan rütbeler, sıfatlar bir gece yarısı kararnameleri ile olur yapılıyor.

48 günde profesör olunmazı olur yapabilen tek adam kararnameleri, yönetim olarak açmazları peşi sıra getiriyorsa, vay halimize ki; bu gün tıpkı o dumurmdayız.

VAY HALİMİZE !

İktidar düşünemiyor, öngöremiyor. zorluyor. Zor kullanıyor.

Bu kadar başı bozuk göçmen ve kontrolü düşük sokaklarımıza dün, sözde açılım günlerinde ki gibi, Güneydoğu'nun yaşadıklarını ülkemizin tümü yaşayamaz mı?

(En ücra köylerimize kadar sızan başı bozuk sığınmacılar var.)

Bunu öngörecek kimse yok mu?

Bunu önleyecek milli-ulusal birliğimiz var mı?

Türkiye'ye yazık etmeyin diyecek muhatabımızın olmasını istemek çok mu aptalca?

Şahsım olarak (!) ben aptal olmayı seçiyor ve TÜRKİYE'YE YAZIK ETMEYİN diyiyorum.