GÜZEL OLACAK
İnsanlar yaşadığı coğrafyanın koşulları ile ne kadar savaşırlarsa, o kadar gelişir ve ilerler. İleri gitmek ve gelişmek önce düşünce gücüyle başlar ve alanda ki insana dokunuşu ile de hayat bulur. Tarihin gücü, hiçbir zaman sadece yığınların kol gücüne dayanmaz. Aynı zamanda düşünce gücü ile planlanan mücadele stratejilerine dayanır.
Doğup büyüdüğümüz ortam herkes için çok değerlidir. Çünkü bütün insani değerlerimizi bu ortamlardan ediniriz. Hep daha iyiyi, daha güzeli ve daha bilinçli bir yaşamı isteriz.
Bir Kırkağaç'lı olarak, şehrimizin olanaklarını nasıl arttırabiliriz, daha rahat ve daha modern nasıl yaşayabiliriz diye düşünmüşümdür. Hepimizin malumudur ki, iyi bir yaşamı elde etmek ve sürdürmek ancak bilgi ile örülmüş planlı üretimle olabilmektedir. İlçemizin ilerlemesi; temel olarak tarıma ve yan olarak da ticarete bağlı durumdadır. Tarımda çiftçilerimiz tamamen kendi başlarına faaliyet göstermektedir. Tarımsal kalkınma ve ilerlemenin temeli olan, planlı üretim ve kooperatifleşme gibi etkinlikler ilçemizde ne yazık ki gerçekleşememiştir.
Üreticiler örgütlü olmadıklarından büyük marketler ve pazarlar karşısında bireysel olarak, tek tek hareket etmek durumunda kalıyorlar. Hal böyle olunca da iki yakası bir araya gelmiyor.
İlçemiz toprakları çok bereketli ve iklimimiz elverişlidir. Topraklarımızda her türlü sebze, meyve ve endüstriyel bitki üretilebilmektedir. Kırkağaç'ımızın en önemli eksiklerinden birisi de endüstriyel tarıma geçememiş olmaktır. İlçemizde başta domates olmak üzere her çeşit sebze üretilebiliyor. Ama bu ürünlerin işlenip ve etkili bir pazarlama ağından yoksunuz.
Ülkemizin bugün gelmiş olduğu koşullarda insanlarımız, doğaya açılmaya ve temiz havaya koşmaktadır. Kırkağaç olarak bu konuda çok avantajlıyız. Çünkü meşhur çam koruluğumuz var. Doğa Turizmi kapsamında bu olanağımızdan çok verimli bir şekilde yararlanabiliriz. Çam koruluğumuzun bir bölümünde "ahşap bungalov evler" yaparak yılın on iki ayı, burasını turizme açabilir.
İlçemiz kavunu dolayısıyla, ismini her yere duyurmuştur Ama marka şehir haline gelememiştir. Çok geniş olanakları vardır. Bunları yaşamın içine katabilirse Kırkağaç, çok büyük değerlerle bir atılım gerçekleştirebilir.
Bütün bu yukarıda yazılanlar bireysel niyet ve temenniden öteye gidemiyor. Neden çünkü artık dünyada işler böyle yürümüyor. Kırkağaç’ta kime sorsak herkes bu konularda hem fikir olacaktır. İşte bu noktada sorulması gereken yakıcı soru şu; “Herkesin düşünüp üzerinde hem fikir olduğu bu atılımlar neden hayata geçmiyor acaba?” İlk yazısı ile okuduğum Kırkağaç’ın değerli bir akademisyeni Dr. Sami Mahir Kireşçi’nin “MARKA ŞEHİR OLMAK” makalesi yukarıda ki düşüncelerin hayata geçirilmesi için, olmazsa olmaz bir yol haritası öneriyor. Herkesin tek tek düşündüğü atılımın yolunu bilimsel önermelerle güçlü bir çıkış yoluna dönüştürüyor Dr. Kireşçi.
Kırkağaç’ta gerek tarımsal, gerekse sosyal yaşamın kalitesini yükseltmek adına mutlaka bilimsel bir süreçle taçlanacak bir Stratejik Pazarlama Planlaması hazırlayacak KIRKAĞAÇ ÇALIŞTAY ı toplayıp ve sonuçlandırıp, ortaya çıkacak bir yol haritası ile yola çıkmak. Dr. Kireşçi, Demirköprü örneği ile yola çıkılmasını öneriyor. Bu makale beni Kırkağaç adına çok çok heyacanlandırdı.
Vira Bismillah.
|