Öncelikle Türkiye koşullarına bakarak konuya girmek isterim

Ekonomi çökmüş durumda.

Türkiye Cumhuriyet tarihinde hiç bir zaman 47 ay gibi devasa bir süreyi enflasyonla iç içe yaşamadı. 47 aydır fiyatlar yükseliyor.

Kırkağaç özeline gelirsek Ak Parti teknikdirektör (!) dahil 12 adayla start aldı. Oysa aday belirlemede sıkıntılıydı. Ama bir yerlerden düğmeye basıldı ve 11 aday adayı ile süreci başlattı.

Kırkağaç'ı % 70 e yakın oy oranıyla Genel Seçimlerden çıkaran ilçe başkanını görmezden gelerek bir vefasızlık göstererek ilk yanlışını yaptı.Vefasızlık çok etkili ve belirleyici bir davranıştır insanlar arasın da. Seni % 70 leere getirmiş bir İlçe Başkanını kirlenmiş bir bez parçası gibi köşeye atmamalısın. Atarsanız sonucuna katlanacaksınız.

Sonra yeni ilçe başkanı öylesine bir öz güven patlaması yaptı ki, Kırkağaç Belediye Başkan Aday Adayı'nı geride bırakıp, kendini öne çıkarması işin daha bir yanlışıydı. Adamları öyle paylaşım yapıyorlardı ki sanırsın Belediye Başkanını değil Ak Parti İlçe Başkanı seçeceğiz gibiydi. Ki bunu yazdım. Yazılarımı okuyanlar bilir. "Sen kimsin kardeşim" Belediye başkan adayının önünde duruyorsun? dedim. hatta" Ahmet OK buna nasıl izin veriyor?" dedim.

Ak Parti'nin 15 yıl yönettiği Kırkağaç tamamen berbat bir süreci yaşadı.

İsmail Gedüz'ün elle tutulur, gözle görülür eseri biri "saat kulesi" (her gün aynı yerde duran bozuk saatiyle ama) diğeri ailesi için yaptırdığı "anıt mezarlık (!)". Ayıp olmasını yazmayayım ama toprağın altında insanlar hep inanışlara göre amelleriyle değerlendirilmez mi? Hal böyle olunca Gedüz orada yatan herkesden farklı olmayı başaracak sanki o, anıt mezarlık yeriyle.

Ayıp.

İnsan utanır bundan ama o utanma bilinçle ilgili tabi.

İnancını bilmiyorum ama ölüp gömüldükten sonra yaşama yansıyan durum sadece yaşayanları ilgilendirir. 

E durum buyken kardeşim sen nasıl utanmayacaksın o anıt mezarda yatmaya ya?

Bende orada yatıp toprak olacağım.

Senin mezarının beton mermer olması benden farkını nasıl gösterecek?

Öte dünyada bunun bir farkı var mı İsmail?

Neyse bu konu çok uzar.

Konumuza dönelim.

Halka güveneceksiniz

Özgür Özel faktörü Manisa da oyları % 50 farka götürdü. İkiye katladı farkı yani. Bunu nasıl okumaylıyız?

Kırkağaç özelin de Fevzi OK a yazık oldu. Ak Parti'li omayacak bir arkadaş olarak lanse ediliyordu, ama kişilik olarak ben onun her hangi bir partili olmayacak kadar, başarılı bir iş adamı ve girişimci olduğu kanısındaydım. Hayatının hatasını belki de böyle yapacaktı ve yaptı. Ak Parti de ki dağınıklığı öngöremedi kuşkusuz. Aynı zaman da etrafında ki akıl hocalarıda onu etkiledi.

Ak Parti' kendine has adaylarından birini seçseydi kim bilir, bu gün ki sonuç farklı olabilirdi. Olmadı, olamazdı. Çünkü AKP avcı durumunda bir konuma düştü. Avcılık diyorsam bunu rant anlayın. Para göz arkadaşlar artık AKP nin kılcal damarlarına kadar işlemiş. Ve bu gidiş yıllar öncesinden kalan ANAP tecrübesine bakarsak AKP dağılıyor. Kendini kurtaran kurtaracak kurtaramayan çöküşün altında kalacak.

14 Mayıs'ta çıkan ne o petrol kaldı, nede Karadenizde ki dünyaya bedel o doğal gaz müjdeleri.

Hepsi yalandı.

Ve yalan tükendi.

Yalan bir gün bitecekti işte o gün bu gün oldu.

Yalan bitti.

Artık önümüzde hakikatin aydınlatıcı günleri var.

Aydınlanacağız.

Medyasından insanına kadar aydınlanacağız.

Yalakalık tükendi, bitecek.

Kimse kıç yalayarak değer üretemeyecek artık. Türkiye 3000 yıllık devlet geleneğine geri dönüp gereğini yapacak.