Yazı Detayı
22 Haziran 2021 - Salı 23:46
 
ZOR ve GÜZEL KIRKAĞAÇ…
Ufuktan Öden
ufuktans@gmail.com
 
 

Bugüne kadar Kırkağaç’la ilgili onlarca yazı ve birkaç anı kitabı okudum. Okuduğum yazıların hemen tamamının ortak özelliği, Kırkağaç’ a duyulan sevgi ve özlem duygularının yanı sıra, güzel anıların ifade edilmesinden ibaretti çoğunlukla. Aslında Kırkağaç'la ilgili yazılanların belki de en güzellerini Kırkağaçlı şair, devlet adamı, Şair Eşref (Mehmet Eşref) şiirleriyle yazmıştır.

Devlet adamı dediğime bakmayın; zamanında, mal müdürlüğü, kaymakamlık yapmıştır da ondan... Yoksa onun devlet adamlığı; devlet adamları için yazdığı şiirler yüzünden ömrünün çoğunu hapislik ve sürgünle geçirmekten ibarettir.  Bana sorsan, tarihin gelmiş geçmiş en büyük hiciv şairi, Neyzen Tevfiklerin, Can Yücellerin ustası, ilham kaynağıdır derim.

Elbet başlı başına hakkında kitap yazılası adamdır Eşref. Ancak; yazımızın konusu bu değil. Kırkağaç deyince Şair Eşref demeden geçemedim tabii. Duysa ana avrat söver maazallah diye düşündüm de ondan iki kelam etmeden geçemedim. Korkumdan yani. Neyse....


        Kırkağaç’ ta doğmuş, büyümüş ve yıllarca orada yaşamış biri olarak bu yazıların doğruluğunu sorguladım. Gerçekten öyle midir? Güzel  midir, yaşanılası bir yer midir Kırkağaç ?
Bana sorarsanız zordur Kırkağaç’ ta yaşamak. Ama güzeldir.


Zordur. 


Örneğin; güneş  Yunt Dağları’nın ardına henüz  düşmemişken at arabasını Yayılgan’a, Beş Tonluğa
 ya da  Azmak Arası’na doğru sürmek ve gecenin sabaha yüz çevirdiği zamana kadar belinin üzerinde lüks ışığında tütün kırmak zordur. Kırdığın tütünleri kolunda inci gibi dizeleyip kol demeti yapmak ta zordur mesela. Neredeyse her biri 60-70 kiloyu bulan tütün dolu küfeleri sırtlamak..

.

        Ama arada tulumbanın etrafına yaygıyı serip, mis gibi ev ekmeğinin üzerine salça sürüp zifirli ellerle de olsa yemek yemek güzeldir. En iştahlı, en lezzetli yemekler yenir tulunbanın başında ya da damın dibinde. Yemek demişken. Kırkağaç'ın Pideli Ayak Paça Çorbası (çakal pidesiyle yapılmazsa olmaz) dillere destandır. Göveç, garın-gumbar, arap aşı, mumbar, gapçık, dığan gözlemesi hangi birini yazayım...


        İş bitip de tütün küfeleri at arabasına yüklendi miydi, sırtını küfelere dayayıp eve kadar yorgunluktan deliksiz uyuya kalmak güzeldir. 
Zordur. 


        Gecenin bir yarısında yatıp ta, daha tam da dinlenememişken, o yorgunluğun üzerine sabahın köründe kalkmak ve kırılan tütünleri iğnenin ucuna oya gibi işlemek, kargıya çekmek zordur. 
Hele ki kadınlar, kızlar için bütün bunların yanı sıra evin yükünü de taşımak, varsa hayvanlarla uğraşmak daha da zordur. 


        On bir ay  boyunca gece-gündüz çalışıp ta ürününün karşılığını alamamak, tüccarın tefecinin eline düşmek de zordur. Kahredicidir. Çocukluğumuz da bir zaman hesap yapardık. Beş kişilik bir aile, onbir ay tütüne gidiyoruz. Çalışıyoruz. Sonunda şu kadar tütün parası alıyoruz. Bölüyoruz, çarpıyoruz, topluyoruz, çıkarıyoruz. İnanın bugünün parasıyla adam başı yövmiyemiz 10 liraya gelmiyor. Dahası, yok gece çalışmasıymış, mesai ücretiymiş orasını hiç karıştırma, temelli batarsın. Hesaplar tutmaz...


        Kırağının altında buz kesen ellerin arasından zeytin tanelerini sıyırmak zordur.  İki çırpının ateşine sığınıp ta içini ısıtmaya çalışmakta ...


        Kahve köşelerinde işsizliğe sabahlamak ta zordur Kırkağaç’ ta.

Yoksullukta. 


Güzeldir.


       Gönüllerde ki zenginlik, komşunun aşı, sohbeti güzeldir. Sohbetler, arkadaşlıklar güzeldir.
Düğün sofraları, yemekleri, rakı masaları, delikanlıların naraları, zeybekleri güzeldir. Düğünlerde, bando takımıyla kız almaya gitmek, davulu-gırnatasıyla efelerin meydanları dar etmesi güzeldir.


Zordur.


         Bunca yokluğun yoksulluğun arasında esnaf olmak ta zordur elbet. Tütün vade mal satmak. Ya da hafta sonu çıkacak askerden kazanılacak üç-beş kuruşu beklemek zordur.
         Hasılı;  erkeklerin kahve köşelerine, kadınların ise tek göz kıvrak (kara çarşaf) arasına sıkıştırıldığı bir yerde yaşamak zordur.


Güzeldir.

Alışveriş için kurulmuş esnaf tezgahları, lokantalar.

En güzel giysiler, küçük ev eşyaları, hediyelikler bu tezgahlardan alınır.

Çam hediyesi meşhurdur mesela.

Birbirine gönlünü kaptırmış gençlerin, yeni nişanlanmış çiftlerin, ele ele çamların arasında dolaşması İzmir'in Kordon Boyu'nda kolkola dolaşmasına bedeldir.

Eğlence için kurulmuş çingene çadırları, dönme dolap, çarpışan arabalar, kasnak atma.

Kadın erkek, büyük küçük herkes biner oyuncaklara, dönme dolaplara.


         Ya genç kızların, dertlilerin umutlarını Sarıhoca’ya renkli çaputlarla bağlaması…

 
         O yüzden Kırkağaç’ ta kızlar, her ne kadar Kırkağaç’ ta gönlünü kaptırsa da, Kırkağaç dışından biriyle evlenmeyi düşler genellikle.

Tütün tarlasının derdinden kurtulmanın başka bir yolu yoktur çünkü !..


         Babalar sa, kızları olsun ister daha çok. Tarla tapanda, ev de daha faydalıdır erkek kısmına göre.

 

        İşte; tam burada saklıdır güzelliğin, özlemin ve sevmenin sırrı Kırkağaç’ı.
        
        Güzeldir zor. Zor olan şey güzeldir. Zorlukları paylaşmak, yoksulluğu paylaşmak güzeldir. Emek vardır, dayanışma vardır çünkü zorluğun karşısında. O yüzden güzeldir Kırkağaç’ ta dostluklar, arkadaşlıklar.


        "Bir insan memleketini niye sever? Başka çaresi yoktur da ondan.  Bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı  orayı sevmektir. Eğer bir yeri seversen orası dünyanın en güzel yeridir. Ama, dünyanın en güzel yerini sevmezsen orası dünyanın en güzel yeri değildir." Diyor; güzel bir filmin bir repliğinde…
İşte; bu yüzden güzeldir Kırkağaç. Kırkağaç’ ta yaşamak güzeldir. 


        Ve  her şeyin en iyisine, en güzeline layıktır Kırkağaç, Kırkağaçlı.


        Zorunu - güzelini  anlatmakla bitmez Kırkağaç’ın. Bu yazılanları daha okurken yüzlerce yaşanmış zorluk-güzellik gelir gözlerinizin önüne bilirim. Özlersiniz.

Burnunuzda tüter. Hele bir de uzağındaysanız Kırkağaç’ın.


       Geçen telefonla konuşmuştuk Kırkağaç’ı, hala Kırkağaç’ta rençberlik yapan kuzenimle. Dedim, umudum önce gençlerindedir Kırkağaç’ ın.  Genç kızlarında, delikanlılarında. Sonra eli öpülesi emekçi kadınlarında. Gönlü güzel, fikri güzel aydın yüzlerindedir.


       Çünkü; bereketli topraklarındadır tohumları…

 

 
 
 
Etiketler: ZOR, ve, GÜZEL, KIRKAĞAÇ…,
Yorumlar
Alıntı Yazarlar
Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı
UA-37277569-1