-KTV: İyide paranın nereden gelmesinin ne önemi var, o yatırımın ilçemize kazandırılmasının neresi yanlış efendim?

-M.Güneş :  Evet işte kandırmanın ve aldatmanın anahtarı bu bakışta barınır, bu bakışla beslenir. Bu bakışla bir ulusun onuru yok edilebilir.

 Bunlar birden bire olmaz, böyle ufak sızmalarla başlar toplumların milli duygularının yok edilişi. İtibarsızlaştırma hareketidir bu. Biz uluslaşma sürecini sekteye uğratan emperyalizmin zincirlerini ilk etkili darbeyi vurmuş bir ulusuz dünyada.

Türk Kurtuluş Savaşını taçlandıran Cumhuriyet emperyalistlerin dünyada birincil hedefidir. Çünkü mazlum milletlerin ilham aldığı ve rehber ettikleri bir harekettir Kuvva-i Milliye (Kemalizm) hareketi.

Siz kalkmışsınız şimdi, o ulus düşmanlarının fonlarından, ilçemizde Kuvva-i Milliye Karargahı’nın restorasyonu için el açıyorsunuz… Bunu o imza sahipleri de kabullenmez. Evet, bilseler bütün bunları o, başvurunun altına imza atmazlar. Buna adım gibi eminim.

Unutulmamalı, büyük yangınlar her zaman küçük kıvılcımlarla başlar. Bir ulusun milli duruşunu törpüleyip zayıflattığınızda o ülke insanını bir arada tutacak çimentoyu çürütmüş olursunuz. Yapılmak istenen de tam olarak budur. Yaldızlı sözler, afilli unvanlar ve girişimlerle içimizde ki safları avuçlarına alıp, insanımızı peşlerine takıp, sonrasında bize “demokrasi ve adalet” getirirler (!)  

Tıpkı Irak’a getirdikleri gibi !

“Paranın izini takip et “ der sosyo-ekonomik çözüm arayanlar,  paranın gücüne esir düşenlerin yarınları olmaz, onun için paranın izi her şeyi açıklar. Fonlarla beslenen beslemelerin, yaldızlı sözlerine aldanmayacağız.

Ve bize bu fonlara başvurmayı önerenleri tanıyıp, tanıtmayacakmıyız?

İşte bu, yurtseverlerin, vatanseverlerin en önemli görevidir.

Çünkü bu adamların taşıyacağı zehirler daha başlangıç aşamasında. Uyuşuk olursak gerisi gelecektir. Dedeağaç’a konuşlanan ABD silahlarının namluları nereye çevrilmiş bilmiyormuz?

Bakın şöyle etrafınızda son 20 yılda yaşananlara. Binlerce insanın kanı oluk, oluk aktı. İşte Irak, işte Libya, işte Afganistan, işte Suriye kısaca Ortadoğu. Demokrasi getirme ayağına o, büyük şeytan Müslüman coğrafyasını kana buladı. Bulamaya da devam ediyor. (Güneyimizden gelen gencecik şehitlerimizin katilleri kimler? Bunları bilmeyelim mi?)

Oralara da ilk önce böylesi basit fonlarla girdi O, büyük şeytan.

Sözde sivil toplum kuruluşları üzerinden manipüle etti o ülkeleri. İçeriden yönetici satın aldı, olmadı bünyesinde yetiştirdiği ajanları çeşitli unvanlara bulayıp saldı içlerine, oralarda yönetici yaptı. Sonuçlarını bu gün görüyoruz.

Bütün bunları bilen biri olarak da, bilmesi gereken birileri olarak da, bu sinsi sızmalara kayıtsız kalamayız. Susamayız. Nasıl ki bizden öncekiler yurdumuzu taşla sopa ile savunup dünyaya onurlu bir millet olmanın gereğini gösterdilerse, bu gün için bizlerde elimizde hangi olanaklar varsa, aynı sevda ateşinin gücü ile aynı şeyleri yapmak durumundayız.

Atatürk adı zorbaların fonlarına bulaştırılamaz.

Bulaştırılmamalı.  Araştırın emperyalistlerin fonlarını, girdikleri ülkelerde istikrar ve barış var mı?

O fonların altında zulüm yatar, sömürüye sessizlik yatar.

Kaldı ki bu fonlamada sadece bir göz boyama. İsim parlatma. Şeytanı, melek gösterme çabasıdır.

-KTV: Yani fon falan hikaye mi diyorsunuz ?

-M.Güneş : Onu desem iyi. Daha kötüsünü söylüyorum. İnsanımızı zehirlemektir bu.

Ülkemizde yükselen ABD karşıtlığını bir nebzede olsa düşürme girişimlerinin bir parçasıdır bunlar. Yoksa oradan gelecek bir fon falan olamaz. Olursa da bizi aldatmada başarılı olmuşlar ve biz mevzi kayıp etmiş oluruz. Bundandır karşı duruşumuz.

Bakın bu saldırılar dünyanın her bölgesinde başladı. 740 milyar doların 69 milyar doları sırf bu yöntemler için ayrılmış. ABD ye bağlılık yemini edenler kendi geldikleri  toprakların da,  ABD yi daha sempatik gösterme görevi ile yuvalarından döküldüler yer yüzüne. Onlar bu fondan besleniyorlar, yoksa sizin derdinizle ilgilendikleri yok. İşte kimi “DR” kimi “PROF” kimi başka bahşedilmiş unvanlarla dağıldı ülkelerine kandırdıkları kadar kandıracaklar insanları.

Bu sadece Kırkağaç'a özgü değil ki. Türkiye’nin her tarafında (Hatta dünya da ABD karşıtlığını yükseldiği her coğrafyada böyle) fink atıyorlar. AB fonları, ABD fonları kendilerine buldukları beslemelerle halkımız manipüle ediyorlar. ABD seviciliği, AB hayranlığı, hele böylesi ekonomik kriz dönemlerde pik yapıyor.

Neden acaba?

Milli değerlerinden soyutlanmış kitleler, teslim olmaya hazır olurlar. İşte o yeşil dolarlar, eurolar kendilerine uygun beslemelerin isimleri önüne türlü unvanlar ekleyerek, onları parlatır, güç toplarlar.

Hayatın normal dönemlerinde onların isimleri önündeki o, kendilerine bahşedilmiş unvanlar olmadan nefes bile alamaz bu beslemeler.

-KTV:  Çok detaya girdiniz ama konuyu dağıtmak istemiyorum bu durumda bu protokol neye hizmet edecek sizce?

-M.Güneş : Ben birilerinin kandırılarak bu işe girişildiğini düşünüyorum. Tıpkı bir zamanlar FETÖ nün yaptığı gibi yani. ABD fonlarına sıcak bakmak, ona muhtaç olmayı seçmek, pkk-ypg ve fetö ile yan yana gelmektir sonuçta. ABD nin fonları ile aldıkları kurşunları Türk Askerine, Türk Polisine sıkıyorlar.

ABD ye yamananların düşünce ve biçim olarak ayrıda gözükseler özde hiç bir farkları yoktur?

Al fetöyü vur pkk ya, aynı malzeme çıkar, ABD uşaklığından.

Sonuç itibarı ile ortak yanları ; Vatan hainliğidir.

Devam edecek...