Şair Eşref'i Türkçe'ye çeviren nedense bir türlü çıkmadı ülkesinde.

Hatta ondan söz etmek korkulur bir durumdu. Aslında şahsına özel biri olması ve Türk Devrim Tarihinin bir mihenk taşı olmasındandır kimbilir belkide... Namık Kemal'den uzaklaşan Türk insanı elbette Şair Eşref'e yakın olamazdı.

Söylence odur ki Namık Kemal ağlayarak milletin halini kaleme alırken O, küfür ederek yazdı destanını.

Eşref, Türk Devrim Tarihi'nin olmazsa olmazıdır.

Almanya'da yaşayan bir Türk, Şair Eşref'i sahneye koyuyor.

Bu Türkiye için, Türk edebiyatı için ölçülmez bir değer olduğu kadar, Kırkağaç'ımız için de ayrı bir değer. Bunu ileriki yıllarda göreceğiz. Görecek çocuklarımız.

Kim bu Almanya'da yaşayan değerli sanatçı?

Muhsin Omurca.

Kabera Sanatçısı-Karikatürist Muhsin Omurca Almanyada yaşayan Türk kökenli bir sanatçı...

Almanya'da Almanca konuşulan ilk Türkçe kabareyi kurdu.

Omurca başlangıçta ulusal ve uluslararası bir karikatürist ve karikatürist olarak başarılı oldu. Almanya'da 2001 yılında ilk kez taz'da yayınlanan Kanakmän adlı çizgi romanıyla tanındı. 1987'de Alman kabare ödülüne layık görülen Knobi-Bonbon'larda on iki yıl kaldı. 1998'de Muhsin ilk solo programı "Bir Dazlak'ın İstanbul'da Günlüğü" ile Alman Kabare Özel Ödülü'nü ve Haftanın Yıldızı'nı aldı . Kendisini Avrupa'daki eğlence turuna çıkaran Dieter Hildebrandt tarafından bir kabare sanatçısı olarak keşfedildi . O da bir radyo oyun yazarı ve konuşmacı olarak çalıştı. İstanbul'da ödüllü Diary of a Dazlak programı ile Almanya'da bir "çizgi film kabaresini" tanıttı. Muhsin Almanya, Avusturya, Finlandiya, Japonya, Kanada, ABD, Estonya, Türkiye ve Lihtenştayn'da konserler vermektedir.

İşte Muhsin Omurca'nın Almanya'da yayın yapan bir gazeteye verdiği röportaj;