Evet hayat sen nelere kadirsin.

Bu büstün  temelini bundan tam 42 yıl önce, bu günkü Kırkağaç Kaymakam'ı Zafer OKTAY'ın doğduğu tarihte o, dönemin efsane Kaymakamı Atilla YAŞA atmış ve açılışını yapmıştı.

Bunun anısını anlatmalıyım.

1982 yılında Şair Eşref Tiyatrosu'nun Kırkağaç Lisesi salonun da Başer Sabuncu'nun "ŞEREFİYE" oyununu  çalışıyorduk, Kırkağaç'lı gençlerle. Hem tiyatro grubu hemde Halk Müziği Ekibi birlikte çalışıyorduk. Bir gün akşam karanlığı çökmüş biz salondan çalışma sonrası çıkmış, Şair Eşref Stadyumu önünden Büyük Parka doğru hayallerimizi yüksek sesle konuşarak yürüyorduk.

Konuşmanın özü oyunun ve koronun gösterilerinden elde edilecek gelirle uygun bir yere Şair Eşref Büstü yapılmasına katkı koymayı tartışarak Büyük Parka kadar geldik tam oradan parka girmek için dönüş yaptık ki arkamızdan gelen o Efsaneyi gördük. Selamlaşarak biz parka, o yoluna yürüdü.

Ertesi gün Sevgili Atilla YAŞA bu konuyla ilgili bize " bu işler sizlerin altından kalkamayacağınız bir yük olur çocuklar, Bu işi ben yapacağım" mihvalinde bir tebrik konuşmasıyla Şair Eşref Büstü ve Kavun Maketi projesine start verdi. Çok kısa bir zaman sonra o zaman Kırkağaç'ın girişi şimdi mezarlık önündeki Kayadibi üzerinden gelen yoldu. Oraya dikilen Kavun maketinden giriş yapılır daha sonra Şair Eşref büstünün önünden geçerek Kırkağaç'tan Soma'ya gidilirdi.

Atilla YAŞA Kırkağaç'ta belediyecilik nasıl yapılırın en güzel örneklerini verdi. Bu gün Belediye'nin geçici olarak durduğu tesisler onun eseridir. Türkiye'de Kırkağaç gibi küçük ilçelerde toplu konut yapımının belki de ilk örneğidir Kırkağaç Belediye Konutları.

Atilla YAŞA'yı saygıyla anıyoruz.

Dönelim bu güne.

2021 yılında o zaman CHP ilçe Başkanı sevgili Özcan Kaçar'ın girişimleriyle yapılan anma etkinlikleri 2 yıl aradan sonra bu sefer Kırkağaç Şair Eşref Eğitim, Kültür ve Sosyal Dayanışma Vakfı tarafından hayata geçirildi.

Kırkağaç Belediye Başkan'ı Üstün Dönmez'in gelişiyle Kırkağaç Belediyesi nihayet asli görevlerini yerine getirmeye başlayarak törenin hayata geçmesini sağladı. (Üstün Başkan'a Kırkağaç TV olarak teşekkür ediyoruz)

Anma Töreninin tüm aksiyonel işleri Kırkağaç belediyesi tarafından yapıldı.

Anma Töreni yine efsane öğretmenlerimizden (emekli ama hala eğitme konusunda aktif) sevgili Ali ANGI'nın tanıtım sunu mu ve İstiklal Marşı'mızı okutmasıyla başladı. 

Daha sonra Kırkağaç Şair Eşref Eğitim, Kültür ve Sosyal Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Vedat PAZI'nın teşekkür konuşmasından sonra sözü ikinci Başkan (yine Kırkağaç Efsanelerinden  MERHUM Yakup YILDIRIM hocamızın sevgili oğlu) Cüneyt Naci YILDIRIM'a sözü bıraktı.

Sevgili Cünyet Naci YILDIRIM sözlerine şöyle başladı;

"Sayın Kırkağaç Belediye Başkanımız, güzide   partilerimizin sayın ilçe Başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, sayın kamu kuruluşu yetkilileri, sayın Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı ve Yönetim kurulu üyeleri, sayın hanfendiler, beyefendiler ve cumhuriyeti emenet ettiğimiz gençlerimiz.

Bu gün burada hemşerimiz ve Kırkağaçımızın tanıtımına büyük katkıda bulunmuş olan rahmetli Şair Eşref'in ölüm yıldönümünü anmak için toplanmış bulunmaktayız.

Bu etkinliğin düzenlenmesinde yardımlarını esirgemeyen Başkanımız Üstün DÖNMEZ'e, Kırkağaç Şair Eşref Eğitim, Kültür ve Sosyal Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu ve Kurucu Üyeleri olarak şükranlarımızı sunuyor, burada bulunan haziruna da ayrıca teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyoruz.

Şimdi Şair Eşrefin biyografisini müsadelerinizle arz ediyorum;

 Şair Eşref;1847 yılında Kırkağaç/Manisa'da doğmuş, 

22 Mayıs 1912 yılında yine  Kırkağaç/Manisa da vefat etmiştir.

Türk şairi olup; Yurdun bir çok bölgesinde; sırasıyla Mal Müdürlüğü, Kaymakamlık ve Vali Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur.

Tazminat dönemi hiciv şairlerinin en ünlülerinden olup Türk edebiyatının hiciv  ustalarındandır.

Tanık olduğu yolsuzlukların ve haksızlıkların üzerine çekinmeden gitmiş, bu konulardaki Hicviyelerini daha çok gazel, kaside, muhammes ve özellikle kıtalar biçiminde yazmıştır.

Asıl ismi Mehmet Eşref'tir. Babası nüktedan ve hoşsohbet bir din adamı olan Usulizade Hafız Mustafa Efendi, annesi hafız ve şair olduğu rivayet edilen Arife Hanım'dır. 

Gelenbe/Kırkağaç'da dünyaya gelmiş, doğum yılı farklı kaynaklarda 1842-1853 arasında bir yıl olarak belirtilse de, kaynakların çoğuna göre doğum yılı 1847 olarak kabul görmüştür.

Büyük dedesi Türk alim ve matematikçilerinden Gelenbevi İsmail Efendi’dir.

İlköğrenimini Gelenbe'de tamamlamış, Manisa'da Hatuniye Medresesi'nde Arapça ve Farsça dersleri almış, özel öğretmenlerden matematik ve tarih öğrenmiştir.

1870'te Manisa Vilayeti Tahrirat Kalemi'nde memur olarak göreve başlamış;

Turgutlu, Akhisar ve Alaşehir'de Mal Müdürlüğü görevinde bulunduktan sonra, İstanbul'a gitmiş, burada açılan Kaymakamlık sınavını kazanarak Fatsa Kaymakamlığına atanmış, arkasından da Ünye, Acıpayam, Buldan ve diğer birçok ilçede Kaymakam olarak çalışmıştır. 

Doğu illerinde bulunduğu sırada Ermenice konuşmayı ve Fransızca okumayı öğrenmiştir. 

Gördes Kaymakamlığı görevi sırasında gördüğü yolsuzlukları ve haksızlıkları  şiirlerinde hicvetmesi sonucunda gizli bir cemiyet kurduğu yolunda yapılan suçlamalardan dolayı yaklaşık bir yıl hapse mahkûm edilmiş ve cezasının ardından İzmir'de gözetimde tutulmuştur. 

Tekrar bir jurnalle hapse düşme kaygısından ötürü 1903'te Mısır'a gitmiş, bir süre Fransa, İsviçre ve Kıbrıs'ta yaşamış ardından tekrar Mısır'a dönmüştür.

Curcuna isimli mizah dergisinde yazılar yazmış, 1904-1908 yılları arasında altı kitabı yayımlanmıştır.

II. Meşrutiyet ilan edildikten sonra yurda dönmüş,  İzmir'de Edeb Yahu, İstanbul'da Eşref, daha sonra Musavver Eşref adını almış olan isimli mizah dergisinde başyazarlık yapmıştır.

Bu arada 1908 yılında Turgutlu kazasında Kaymakamlık, 1909 yılında da Adana'da da Vali Muavinliği görevlerinde bulunmuştur. 

1909'da emekliye ayrılıp doğduğu ve çok sevdiği  Kırkağaç'a yerleşmiş, yaşamının kalan bölümünü burada geçirmiştir.

Kimi kaynaklara göre 1910, kimilerine göre 1912 yılının 22 Mayıs günü hayatını kaybetmiş, Kırkağaç Mezarlığı'na defnedilmiştir.

Şair Eşref’in sanat anlayışı;

Yergileri, Divan şiiri geleneğinin uzantısı olup; şekil bakımından Namık Kemal ile Ziya Paşa’nın şiirleriyle aynı çizgidedir. Yergi şiiri alanına getirdiği yenilik,içerik yönündedir. Kullandığı “nazım biçimleri”, “gazel”, “kaside”, “mesnevi” ve “kıt’a”dır. Ölçü olarak, hece ölçüsüyle yazdığı bir tek dörtlük dışında, “aruz ölçüsü”nü kullanmıştır. Eserlerinde daha çok toplumsal konulara yer vermiştir.

BAŞLICA ESERLERİ:

. Deccal (2 Kitap, 1904-1907, Kahire)
. İstimdad (1905, Mısır)
. Şah ve Padişah (1906, Kahire)
. Hasbihal yahut Eşref ve Kemal (1908)
. İran’da Yangın Var (1908, İstanbul) olmuş,
. Şair Eşref Külliyatı (1928)
. Meclisi Mebusan (1928)
. Bergüzar (1928-29
. Kuyruklu Yıldız (1929)
. Rüya (1929)
. Kıt’alar ve Hikâyeler (1929)'dir.

ÖLÜMÜNDEN SONRA:

- Kırkağaç'ın en büyük Mahallesine adı verildi.

- 1980 yılında Buldan belediye meclisinin aldığı bir kararla, Cumhuriyet mahallesinde bir caddeye,

-  İzmir'in Karşıyaka İlçesi'nde bir ilkokula,

-  İzmir'in Konak İlçesinde bulunan büyük bir bulvara ŞAİR EŞREF adı verilmiştir. "

Daha sonra katılımcılar Kırkağaç Belediyesi nin tahsis ettiği bir otobüsle Mezarı başına tüm katılımcıların birer karanfil koyarak, dualarla anılıp günün önemi tarihe not düşülmüş oldu.

Kırkağaç böylesi Türk Devrim Tarihi'nin Köşe Taşı bir Markasını yıllar var ki hak ettiği değerde anamadı tanıtamadı.

Bundan sonrası aydınlık olacaktır umuyor be inanıyoruz.