19 Mayıs 2021 tarihinde yayın hayatına başladık. Ve o gün “Asbestli Su Boruları” hakkında  ilk makalemizi yayınladık.

İlerleyen günlerde devam eden yazı dizimiz sonrası, önce geçmişte görev alan E. Belediye Başkanı Rıza Kayadipli “Kırkağaç içme su borularının tahmini % 85 i Asbestli Borulardan oluşmaktadır”  diyerek bizi doğruladı.

Sonra mevcut Belediye Başkanı Y. İsmail Gedüz “Biz göreve geldiğimizde bu konuda girişimlerimiz oldu” diyerek Eski Belediye Başkanı Rıza Kayadipli ile aynı görüşte birleştiler.

Bu iki görüşten sonra artık biliniyor ki, Kırkağaç içme suları, (temas edilmesi halinde bile önleyici tedbirler gerektiren bir madde olan) asbestli borulardan geçerek halkın kullanımına sunulmaktadır. (BU KUSURLU ÜRÜNDÜR)

Oysa bu konuda bırakın temiz su borularının asbestli oluşunu,  asbeste maruz kalan işçi sayısında Uluslar arası Çalışma Örgütü nün verileri şöyle; “Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünyada 125 milyon kişi çalışma ortamlarında asbeste maruz kalmakta ve her yıl 100 000 kişi, çalışma ortamlarında asbeste maruz kalmalarının yol açtığı hastalıklar nedeni ile ölmektedir.”

Ürkütücü mü?

Bitmedi.

Devam edelim.

CHP'li vekil Ömer Fethi Gürer, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a 2019 da soruyor; Türkiye'de nerelerde asbestli boru kullanılıyor?

Bakan Kurum yanıt veriyor; "Asbestli borulara ilişkin olsun, yine şehirlerimizdeki atık su problemlerine ilişkin olsun, yağmur suyu problemlerine ilişkin olsun, altyapıya ilişkin tüm problemlere ilişkin biz 2023 yılına ilişkin bir hedef koyduk ve bu hedef doğrultusunda asbestli boruların değişimi noktasında neresi varsa bize bildirin, biz yapalım” diyor. (Kaynak: https://haber.sol.org.tr/turkiye/su-hatlarinin-yuzde-25i-asbestli-borulardan-olusuyor-274154)

Burada görülmesi gereken ilçemizin içme su borularının değiştirilmesi ile ilgili kurum yada kurumların  bakanlığa bu açıklamaya istinaden başvurusu var mıdır? ( Bel. Başk. Y. İsmail Gedüz bu konuda “Biz geldiğimizde bu konuda bir  başvurumuz oldu. İller Bankası yetkilileri bu boruların kullanma süresi 35 yıl dediler. Bu sürede 2021 de doluyor. “ açıklaması düşündürücüdür.

Köyler dahil binlerce insanın sağlığı, üstün körü bir açıklama ile giderilir mi? 

Bu boruların zehir saçtığı orta yerde dururken, hangi hakla 35 yıllık kullanım süresi ileri sürülebilir?

İlçemiz yetkililerine yardımcı olur diye bu linki de paylaşalım. (https://www.isguvenligi.net/asbest-yasagi-ve-turkiye/)

Arkadaşlar bu konu partiler üstü bir durumdur.

Siyaseti bu konuya alet etmeli, bu konuyu siyasete değil.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasından aldığımız vatandaşlık / yurttaşlık haklarımızı kullanarak bu işin takipçisi olmalıyız. Siyaset yapmıyoruz, en doğal olan sağlığımızı sorguluyoruz...

Burada şuna dikkat çekmeli; kamuoyu bu konuda tepkisiz kaldıkça çocuklarımızın, geleceğimizin zehirlenmesi (yok olacağı hızlandırma) devam edecektir.

Korkuyu, korkudan beslenen değil, korkuyu yaratan yenebilir.!

Bu konuda” Kırkağaç’ta kimse var mı?” diye sorup yazıyı noktalayalım.

KIRKAĞAÇ’TA KİMSE VAR MI?

BU SES DUYULACAK MI?

Bu iki insan uzayda yürümüyorlar ASBEST li bir çatı kaplama ürünü taşıyorlar.

Bu resimde içme suyu borusu olarak kullanılan ASBESTLİ bir borunun durumu.

Bilgi ile donanmış toplumlar, bu borudan akan suyu kullanır mı?