TBMM’de Tarım Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi,
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Tarım Bakanı’nın sunumunda dile getirdiği tarımsal
hasıla, hayvan varlığı ve üretim artışı verilerini eleştirerek, “Bu kadar üretim artmış olmasına rağmen
neden hâlen daha gıda enflasyonunda Avrupa’da 1’inciyiz, OECD’de açık ara 1’inciyiz?” sorusunu
yöneltti.

Bakırlıoğlu, Bakanlığın “Türkiye’nin tarımsal hasılada Avrupa’da 1’inci, dünyada 7’nci olduğu”
yönündeki açıklamalarının sahadaki gerçeklerle örtüşmediğini belirterek, nüfus artışının üretim
artışının gerisinde kaldığını vurguladı. 2002’den bu yana nüfusun yüzde 50 artarak 85 milyona
çıktığını, Suriyeli sığınmacılar ve kaçak göçmenlerle birlikte bu yükün daha da arttığını belirten
Bakırlıoğlu, tarla bitkileri ve sebzede yüzde 30 civarındaki artışın ihtiyacı karşılamadığını söyledi.

“Ahırdaki hayvan sayısı ile sistemdeki sayı farklı; sayım yanlış yöntemle yapılıyor”
Bakanlığın büyükbaş hayvan sayısını 17 milyon olarak açıklamasının gerçeği yansıtmadığını belirten
Bakırlıoğlu, önceki dönemlerde de bu verilerin tartışıldığını hatırlattı. Tarım sayımının beyana dayalı
yapılmasını eleştiren Bakırlıoğlu, “Sayım tarihi bir fırsattı ama yanlış yöntemle yapılıyor, yerlere gidilip
sayılmıyor” dedi.

“Madem Avrupa’da hayvan varlığında 1’inciyiz, neden ithalat yapıyoruz?”
Türkiye’nin 2010’dan bu yana 12 milyar dolarlık et ve canlı hayvan ithal ettiğini, 6,5 milyon büyükbaş
hayvan ithal edildiğini hatırlatan Bakırlıoğlu, “Madem 1’incisiniz, neden hâlâ ithalat yapmak
zorundayız?” diye sordu. Et fiyatlarının Avrupa’nın en yükseği olduğunu belirten Bakırlıoğlu, “Bu
ithalat bitmez; çünkü et ithalatını yöneten kurumun başına ithalatçı koyarsanız bu iş bitmez”
ifadelerini kullandı.

Şap hastalığı eleştirisi: “Aşıya ulaşım zordu, dağıtılan ilaçlar hastalığı yaydı”
Şap hastalığıyla mücadelede ciddi yönetim hataları yapıldığını söyleyen Bakırlıoğlu, sınır kontrollerinin
yetersiz kaldığını, kaçak hayvan girişinin engellenemediğini savundu. Sahadan aldığı bilgilere göre
üreticilerin aşıya ulaşmakta zorlandığını ve parayla aşı almak zorunda kaldığını belirten Bakırlıoğlu,
“Dağıtılan ilaçlar hastalığın yayılmasına neden oldu, etken izolasyonu tam yapılmadığı için aşılanan
hayvanlara hastalığı kendimiz bulaştırdık” dedi.
4,1 milyar dolarlık ekonomik zarardan söz eden raporları hatırlatan Bakırlıoğlu, “Kaç buzağı öldü? Kaç
inek kesime gitti? Bu süreçte çok ciddi sorumluluğunuz var” diyerek Bakanı istifaya davet eden
üreticilerin tepkisini aktardı.

Zeytin ve üzüm üreticisinin sorunları: “Tekelci yapı var, birlik kurulmalı”

Manisa’daki zeytin rekoltesinin düşük olmasına rağmen fiyatların da düşüşte olduğunu belirten
Bakırlıoğlu, bölgede 3–4 firmanın fiyatları belirlediğini, çiftçinin örgütsüz kaldığını söyledi. Birlik
yasasının yenilenmesi ve Manisa’da güçlü bir üretici birliği kurulması gerektiğini ifade etti.

GTİP açıkları kullanılarak İran, Özbekistan ve Afganistan’dan düşük kaliteli kuru üzüm geldiğini, bu
ürünlerin Türk standartlarına uymadığını iddia eden Bakırlıoğlu, 10 bin tonluk girişin 35 bin tona
çıkabileceğini, üreticiyi zor durumda bırakacağını söyledi.

“Kuru üzümü okullarda dağıtalım” önerisi

Bölgede katma değerin artırılması gerektiğini ifade eden Bakırlıoğlu, Sarıgöl’de fiyatı 15 TL’ye kadar
düşen üzümlerin alkole gittiğini belirterek, bunların işlenerek okullarda dağıtılabileceğini söyledi.
İlköğretim ve ortaöğretimde öğrencilere haftada 100 gram verilmesiyle 40 bin ton talep oluşacağını,
bunun hem üreticiye hem çocuk beslenmesine katkı sağlayacağını savundu.

Gediz Havzası’nda su krizi: “Yer altı suları tükeniyor”

Gediz Havzası’nın su fakiri hâline geldiğini söyleyen Bakırlıoğlu, Manisa’daki içme suyunun tamamının
yer altı sondajlarından karşılandığını, seviyelerin her yıl düştüğünü anlattı. İzmir’in içme suyunun
yüzde 30’unun Manisa’dan gönderilmesinin krizi büyüttüğünü ifade ederek, yeni barajların bir an
önce devreye alınması gerektiğini söyledi.

Akhisar’daki Şehit Osman Alp Barajı’nda su tutulmaya başlanmasına rağmen isale hattı yapılmadığı
için barajın kullanılamadığını hatırlattı.

“JES bor oranını artırıyor, suyu zehirli hâle getiriyor”

Jeotermal enerji tesislerinin yer altı sularındaki bor oranını artırarak suyu zehirli hâle getirdiğini
belirten Bakırlıoğlu, bölgedeki mülkiyet sorunlarına da dikkat çekti ve DSİ ile yaşanan ecri misil/işgalci
tanımlaması nedeniyle mağdur olan köylerin durumunun çözülmesini istedi.

“Çiftçinin kasketi yirmi yıldır yerde: Siz kaldıramayacaksınız”
Bakırlıoğlu, Tarım Bakanı’nın Manisa ziyaretinde taktığı kasketi hatırlatarak konuşmasını şöyle
tamamladı:
“Bu ülkede çiftçi kasketi yıllar önce yere çalındı ve yirmi yıldır yerden kalkmadı. Görüyorum ki siz o
kasketi kaldıramayacaksınız. İnşallah bizim iktidarımıza nasip olacak.”