TEMA Vakfı’nın mottosu olarak bilinen 2000li yılların başında etkileyici bir şekilde duyurulan ve bu günlere geldiğimizde önemini bir kez daha anladığımız slogan.
Ülkenin dört bir tarafı alevler içinde kalmışken, onlarca yüzlerce eksikliğimiz ortaya çıkmışken, halk bu zor şartlarda kendi çabasıyla mücadele etmeye çalışırken, TEMA’nın eskiden beri gerçekleştirmeye çalıştığı radikal bir söylem olan ve 2040 yılında Türkiye topraklarının büyük bir kısmının çöl olacağı düşüncesi gerçeğine ülkemiz koşar adım ilerlemekte.
Yanan arazilerin imara açılması, yapılan fidan dikme etkinliklerinin yetersiz kalması ve o yanan ormanlarda ölen en az insan kadar önemli diğer canlılar bu ülkenin en acı gerçeklerinden bir tanesidir.
Doğaya yapılan bu anormal yaklaşımın cezasını elbet çekeceğiz, doğa hiçbir iyiliği ve kötülüğü unutmaz bunu hep birlikte göreceğiz.
Peki doğaya yapılan saygısızlıkların değişmesi için neler yapılabilir ?
2000’lerin başında ilkokul eğitimi almış olanlar veya daha öncesinde alanlar hatırlayacaktır ki toprakla oynamaya, fidan dikmeye, kendi bitkimizi büyütmeye yönelik eğitimler alıyorduk.
Sonra neler oldu da çocuklar ve gençler doğadan bu kadar uzaklaşıp saygısızlaştılar..
Eğitim sisteminin getirisi olarak gördüğüm bu durumu değiştirmenin en basit yolu yine çocukken ve bilinç yeni yeni oluşurken bu farkındalığı çocuklara yeniden ilmek ilmek işlemeliyiz.
Çocukları TEMA gibi, GreenPeace gibi farkındalık yaratan derneklere kurumlara yönlendirmeli ve genç yaşlarında etkin katılım sağlamalıyız.
Bunun karşılığını biz veya o nesil değil, ondan sonraki nesiller alacaktır.
Doğaya saygı duyan, onun bereketini bilen nesillerin yetişmesi dileğiyle.
Ülkemizin yanan dört bir yanında mücadele eden Orman emekçilerine Allah’tan kolaylık diliyorum.
Doğayı yeşili her zaman önemseyen Atatürk’ün izinden giden bir neslin yeniden oluşturulması dileğiyle..