KIRKAĞAÇLI 68'LİLER

Kuşak denince, nedense amcalarımızın, dedelerimizin beline doladığı yünlü kumaş gelir aklıma. Yazın tarlada, kışın kahvede belde durur ve hiç çıkmazdı. "Gayret kuşağı" diyenleri de hatırlıyorum o kuşak için.

Şimdilerde x, y, z... benzeri kuşaklar var alfabenin son harfleriyle anılan. Naylon kuşak diyesim geliyor onlara. Toplumsal anlamda bir kategoriden söz ediyorsak, belirli bir zaman diliminde doğmuş, yaşamış ve tarihsel bir eylemi gerçekleştirme çabası göstermiş insanları anlamamız gerekir diye düşünüyorum bu konuyu kavramsallaştırmak için. Yurdumuzda 68'liler ve 78'liler diye anılanlar bu nitelemeyi hak eden iki kuşak olarak çoktan tarih sahnesindeki yerlerini aldılar.

Sonradan 78 Kuşağı olacak bizler ortaokul son sınıfa giderken, üniversiteye gidiyordu Kırkağaçlı abiler. İletişim ve gezi olanaklarının sınırlı olduğu o yıllarda bizim için birer deniz feneriydi onlar. Yaz aylarında mahfelde (park oluyor kendileri) kış aylarında kahvehanelerde onlarla zaman geçirmek bizim için hem bilgilenme hem de övünç kaynağıydı. Bir şubat tatilinde Kahveci Osman'ın kahvesinde 68'li bir abinin gündeme getirdiği tartışma dillere destandır. İktisat okuyan abilerden üretim, tüketim, milli gelir, milli gelirin dağılımı, enflasyon gibi konuları öğrenirken siyasal bilgiler fakültesinde okuyan abiler aydınlanma, demokrasi, emperyalizm ve benzeri konularda aydınlatırdı bizi. Çetin Altan, M.Ali Aybar doğal olarak Türkiye İşçi Partisi adı en çok geçen kişi ve kurumlar olurdu. Bize gelince, birer ergen olarak en keyif aldığımız konuları tıp fakültesinde okuyan abiler anlatırdı bizlere. Kadın anatomisini, onların tıp kitaplarındaki resimleri inceleyerek öğrenmiştik anlayacağınız. Evleneceğimiz kızların henüz ilkokul üçüncü sınıfa gittiğini, "beşten şaşma onu aşma" sloganını da onlar öğretti bizlere.

Bir yaz günü oldukça sıcak bir hava. Karaosman Cami'sinin çapraz köşesinde bulunan kahvenin (CHP lokali olmalı) tam önündeyiz; benim beş adım önünde gidiyor şimdi avukat olan altmış sekizli. Ona olanca sevecen bir ses tonuyla seslendi Kahveci Mehmet:

-Hoş geldin bizim oğlan!

-Hoş bulduk Memet abi.

-Gel bir kola ısmarlem sana.

-Biz içmiyoz onu Mehmet abi.

-Niden bizim oğlan?

-Amerikan malı da ondan.

Beni en çok etkileyen Amerikan karşıtı söyleşilerdendir. Elli yıl geçti aradan o gün bu gündür kolalı içeceklerden uzak dururum. Ömrünüz uzun olsun 68'li abiler.

Geldik bu güne demiştik ya bazı şiirlerin unutulmaz öyküleri vardır diye.

KOLA

Hoş geldin bizim oğlan

Sesi miydi yankılanan

Kahveden sokağa

Hoş bulduk mu demişti

Genç üniversiteli

Yazın cıv cıv sıcağında...

Kola içer misin sorusu

Asılı kaldı havada

Sen bir çay ver

Mehmet ağabey

Dokunur şanımıza

Yanki'nin kolası

Diye seslendi

Bıçkın altmış sekizli...

-----------------------------------------------------------------------------------------

KAMU SPOTU UYUŞTURUCUYA GEÇİT YOK