İnsanoğlu 100 milyon yıla yayılan bir zaman diliminde kendi varlığını yeryüzünde keşfetmeye çalışıyor.

Ucun ucun eriyor bilgiye. Hiç bir şey birden olmuyor.

Buna rağmen bir şey varki artık gerçek olan bin yıllık yaşamın izlerini 1 günde çözebilecek yetkinliğe erişti insanoğlu.

13.7 milyar yıl öncesine erişeninsanlık, aradaki ayrıntılara ne kadar zaman dilimnde varabileceği henüz kesinleşmiş olmadığı gibi, bunu tam olarak kestirmek mümkün değil zaten. Ama bilinen şu ki; gerçeğin saklandığı değil onu arayanın nereye bakacağı esas artık.

Bu kadar geniş açıdan biz yine özelimiz olan Kırkağaç'ımıza dönelim derim.

Kırkağaç aydınları biraz keyfe keder yaşamayı yeğliyorlar. Ununu eleyip eleğini asmayı bekliyorlar. Yaş kemale erip tuzları kuruyunca memleket meseleleri depreşiyor. Hoş bunun da nereye kadar süreceği meçhul bazen.

Bu gün sosyal medyada bir yakınmaya denk geldim bu yazıyı o yüzden yazıyorum.

Yazı aynen şöyle; "Kırkağaçla ilgili iyi, Kötü haberleri hep sizlerden alıyoruz. Kocaman kırkağaçta bağımsız ve tarafsız bir basın yok mu acaba?"

Sonra başka bir yorumcu devam ediyor; "Kırkağaçın en büyük sorununu dile getirmissiniz. Malesef Kirkagacin gazetecileri dogrudan taraf. Eleştirel haber yapmamalarini bir kenara birakin, yaltiklari haberin altina bir elestiri yorumu yazmaniza dahi izin vermiyorlar. Hemen engelliyorlar. Milli egitim müdürünun reklam ajansi olarak calisan haber sitesinde, kirkagacin egitimdeki durumu ne diye sordum. Mesajim silindigi gibi engel yedim. Siz düşünün artik gersini." (Yazıları aynı yazdığı gibi kopyalanmıştır.)

Bu yazılara karşılık yanıt veren paylaşımcı daha yüksek perdelerde gezip şunu yazıyor; "maalesef olumsuzlukları özellikle kimse dile getirmiyor.resmi habercilik yapiyorlar" (Yazıları aynı yazdığı gibi kopyalanmıştır.)

Bu arkadaşlara buradan söylemek isterim ki lütfen yazdıklarınızın boşta kalmadığını kontrol edin. Kırkağaç'ta bir şeyler yapmaya çalışan aramaklı olduğunuz insanlara saygı duyun lütfen. Saygı duymayabilirsiniz ama hiç değilse sözleriniz boşlukta kalmasın. Kim demiş Kırkağaç'ta "resmi habercilik yapılıyor"... Haberden haberi olmayanların habercilik hakkında ahkam kesmesi kabul edilir olmamalı. Çığırtkanlık haber değildir. Haber bilgi vermektir. Haber değişime katkı koymaktır. Haber sızlanmakta değildir.

Birikim ve sorumluluk ister haber.

Rüzgara karşı tükürmez haberci. Sonra yüzünü silecek bez bulamaz.

Boş keseden ahkam kesmemeli. Beğenir yada beğenmezsin habercilik, hele yerel habercilik öyle bol keseden lafla eleştirilemez. Eleştirilmemeli. Ayrıcalıkları gören gözlerle takip etmeli. Yerel habercilik para üzerine değil fedakarlık üzerine kuruludur. Bunu anlamak için iki makale yazmak lazım. 

Kaldı ki bu "Kırkağaç Düşünce Platformu" herkesin özgürce yazabileceği bir zemin olduğunu en baştan duyurup şu anda yayın hayatına devam ediyor. Hemde kimseden reklam almadan, bağımsız ve gönüllülük esasına göre. 

Kırkağaç'ta habercilik kimsenin bol keseden attığı gibi kolayca yapılmıyor. 

Herkesin bir ilkesi var. O ilkelere saygı duymak üzere eleştirmek esastır.

Ama İNKARCILIĞA DÜŞMEDEN.

"İNKAR BİR GÜN PARALANIR" 

"Pir Sultan Abdal Göçelim

Pir Elinden Bad'içelim

İnkar Olandan Kaçalım

İnkar Birgün Paralanır"

M. Güneş