Yazı Detayı
17 Mayıs 2021 - Pazartesi 20:16
 
ŞAİR EŞREF'İ ANLAMAK
Serhat Kayın
serhat@kirkagatv.com
 
 
Şair Eşref’i anlamak…
 
   Kırkağaç denildiği zaman çoğu kişinin aklına ilk önce siyah çizgili, sarı renkli, şerbet tadında güzel kavunumuz gelir. 
Askerliğini burada yapmış olanların veya asker ailelerinin ise hafızalarında Jandarma Komando Alay’ımız her zaman yerini almıştır.
 Aslında memleketimizin en ünlü ve ülkemizin en çok tanınan değeri ünlü hiciv şairi  Eşref’tir. Nam-ı değer Şair Eşref.
 İlçemizin Gelenbe Mahallesi’nde doğan ve sonra birçok devlet görevinde bulunan Eşref döneminin en sivri dilli şairlerinden biridir. Doğru bildiğini söylemekten hiçbir zaman çekinmemiş, şiirlerinde yukarıdan aşağıya, hiç kimseyi atlamadan, kendini bile  eleştirmekten geri kalmamıştır. 
 
"Etmedim ömrümde kizbi ihtiyar 
Doğruyu söyler gezer bir şairim 
Bir güzel mazmun bulunca Eşrefa 
Kendimi hicveylemezsem kafirim
 
Bu durum dönemin büyük insanlarını fazlasıyla rahatsız etmiş, oradan oraya sürülmüş, dokuz köyden kovulmuş ama o onuncu köyü aramak için yolundan hiç vazgeçmemiştir. 
1847'de dünyaya gelen, 1912'da Gelenbe’de yaşamını yitiren şairimizin asıl ismi Mehmet Eşref’tir. Usulizade Hafız Mustafa Efendi'nin oğludur. İlköğrenimini Gelenbe'de tamamlayan, Manisa'da Hatuniye Medresesi'nde Arapça ve Farsça dersleri alan, özel öğretmenlerden matematik, tarih öğrenen şairimiz, 1870'te Manisa Vilayeti Tahrirat Kalemi'nde memur olarak göreve başladı. Turgutlu, Akhisar ve Alaşehir'de mal müdürlüğü yaptı. Fatsa kaymakamlığına atandı. Birçok ilçede kaymakam olarak çalıştıktan sonra Gördes kaymakamlığı görevine getirildi. Burada gördüğü yolsuzlukları şiirleriyle hicvedince bir yıl hapse mahkum edildi. 
 
Cezasının ardından İzmir'de gözetimde tutuldu. 1903'te Mısır'a kaçtı. Bir süre Fransa, İsviçre ve Kıbrıs'ta yaşadı. Tekrar Mısır'a döndü, Curcuna isimli mizah dergisinde yazılar yazdı. 
2. Meşrutiyet ilan edildikten sonra İstanbul'a geldi. Eşref ve Musavver Eşref isimli mizah dergilerinde başyazarlık yaptı. Adana vali yardımcılığı görevindeyken emekliye ayrılıp Kırkağaç'a yerleşti. Yaşamının kalan bölümünü burada geçirdi. Tanık olduğu yolsuzlukların üzerine çekinmeden gitti. Hicviyelerini daha çok gazel, kaside, muhammes ve özellikle kıtalar biçiminde yazdı. 
Türk Edebiyatı'nın büyük hiciv şairi olarak bilinen Şair Eşref'in en meşhur kıtaları şunlardır:
 
Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için
Gelmesin, reddeylerim billahi öz kardeşimi,
Gözlerim ebnâ-yı âdemden o kadar yıldı ki,
Istemem ben fatiha, tek çalmasınlar taşımı...
 
(gözüm insanlardan o kadar yıldı ki, kabrimi ziyaret etmek için öz kardeşim dahi gelse kovarım. Ben insanlardan fatiha dahi istemem, yeterki mezar taşımı çalmasınlar)
(ki mezar taşı çalınmıştır!!!)
 
Millete erbâbı mansıptan biri eşek demiş,
Reddedilmez böyle bir söz, amma ki pek can sıkar...
Olsa da millet eşek, eşek diyen bilmez mi ki:
Sadrazamlarla vâliler de milletten çıkar...
 
(makam sahibi bir kişi, millete eşek demiş, bu söz reddedilmez ama, can sıkar. Millet eşek olsa dahi, eşek diyen kişi bilmez mi ki; sadrazamlarla valiler de milletin içinden çıkar...)
 
Günümüzde çoğu edebiyatçımızın gösteremediği cesareti bundan 100 yıl önce göstermiş olan hem şehrimiz Şair Eşref’in torunları olmayı hak ediyor muyuz diye uzun bir süre düşünmemiz gerekir. Gördüklerini görmezden gelme modası ne yazık ki, etrafımızı çepeçevre sarmış gibi görünüyor. Oportünizmin tavan yaptığı, çıkarcılığın kol gezdiği, korku imparatorluğunun tam merkezinde yaşamıyor muyuz? 
 
Düşündüklerimizi söyleyemeyecek isek düşünmemizin ne önemi var sizlere soruyorum! 
100 yıl önce sonucu ne olursa olsun, sanatıyla hicvetmekten geri kalmayan Şair Eşref ile günümüzdeki bazı edebiyatçıları kıyas etmek sizce mümkün mü? 
 
Bir avuç cesur sanatçının dışında bence mümkün değil. 
 
Daha yakın geçmişte kendileriyle dalga geçildiği halde yapılan mizaha çok güldüğünü söyleyen siyasetçiler varken, günümüzde mizah ustalarının soruşturma geçirdiklerini ibretle izliyoruz. Zaten sanatın muhalif olduğundan bihaber kişilerden sanatı ve sanatçıları anlamalarını beklemek tam anlamıyla hayalcilik olur. 
Buradan cesaret ile sanatlarını icra eden tüm gerçek sanatçıların önünde saygıyla eğiliyorum. 
Şair Eşref gibi, bir hem şehriye sahip olduğumuz için Kırkağaçlı olmaktan gurur duyuyor, büyük ustayı rahmetle anıyorum…
 
 
 
Etiketler: ŞAİR, EŞREF'İ, ANLAMAK,
Yorumlar
Alıntı Yazarlar
Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı
UA-37277569-1