Manisa Kırkağaç Çamlık Mesire alanına tıkıştırılan Soma Eynez Maden işçileri ve işçi önderleri, Kırkağaç Çamlık mevkisinde eylemlerine devam ediyorlar.

21 Haziran'da çıktıkları "Ankara'ya Yürüyüş" eylem planı dahilinde Kırkağaç çamlık alanında tutulan İşçileri ziyaret ettim.

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Soma Şube Başkanı Şevket Şahin ve arkadaşları oradaydı. Dönüşümlü "Kömür Vatandır" eylem nöbetlerine devam ediyorlar.

Kamuoyun da "özelleştirmeye karşı" bir işçi eylemi olarak lanse edilen bu eylem gerçekte özelleştirme falan değil. Ondan ötesi... 17 yıllık devletin olanakları ve planlamaları ile gelinen noktada her şeyi ile hazır bir yemeği, hak edenlerine değil ama haksız olarak başka birilerine peşkeş çekilmesi olayı işin özü, yani "Devletin Malı Deniz, Yemeyen Domuz"  durumu bu yaşanan olay.

Eylem kararı öncesi kısaca yaşananların özeti aynen şöyle; "Soma’da Türkiye Kömür İşletmelerine (TKİ) bağlı Soma Ege Linyitleri İşletmesi (ELİ) bünyesindeki Eynez açık ocağının bir bölümünün Yeni Anadolu şirketine devrine karşı işçiler eylemlerini sürdürüyor. Yaklaşık 100 işçi, Ankara’ya doğru yürüyüşe başladı. Yürüyüşe jandarma Kırkağaç’ta izin vermedi. İşçiler bölgede beklemeye devam ediyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve TKİ ile görüşme yapamayan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Merkezinden işçilerin beklediği yanıt olumlu olmayınca Soma Şubesi de işçilerle yürüme kararı aldı." (Evrensel.net den aldığımız bu özet, işçi önderi Şevket ŞAHİN tarafından bize anlatılanın aynısı)

İşçilerin kendi ekonomik taleplerinden daha öncesi, milletin malının birilerine peşkeş çekilmesine karşı başlayan bir eylem bu.

Onun için "Kömür Vatandır" diyerek yola çıktık dedi sn.Şahin.

Başaracakmısınız ? dedim.

Kendinden son derece emin biçimde "evet" dedi. 'Haklıyız kazanacağız' oldu yanıtı.

Kamuoyunun yeterli tepki ve desteğini görmemelerine karşın, öz güçleri ile kendilerinden önceki deneylere güvenerek, çıktıkları bu yolda başarılı olacaklarına inanıyorlar. Kuşkusuz bu inanç üretimden gelen güçlerini tanımalarından kaynaklanıyor ki buda yaşamın bir gerçeği.

Emeğin tarihinden bildiğimiz rutin oportünist tavır ve uygulamalar burada da ziyadesi ile en ön planda rolünü üstlenmiş durumda. Buda benim tespitim olsun.

Eylemci işçi kardeşlerimizin şiarlarını kamuoyu ile paylaşma görevimi yerine getirmenin huzuru ile;  "Haklısınız Kazanacaksınız !" diyorum.

Hayat, emekle güzel günlere varabilir.