|
||
KIRKAĞAÇ’IN ANTİK TARİHİ - 2 | ||
Yortan'da ilk kazılar 1900 ve 1901 yıllarında iki Fransız araştırmacı tarafından yapılmış ve çıkartılan binin üzerinde küp mezar, bu kişilerce yağmalanmıştır. | ||
Haberi | ||
![]() |
||
YORTAN HÖYÜĞÜ (*1)
Kırkağaç yöresindeki bilinen en eski yerleşim olarak Yortan höyüğü bilinir. Gerçekten de Anadolu’da ilkçağ tarihi ile ilgili olarak kapsamlı olarak yapılan ilk kazı çalışmaları, şimdiki adı Bostancı olan Yortan köyü yakınlarındaki iki höyükte yapılmıştır.
Yortan höyüğü diye anılan Tabantepe, kayalık bir tepe olup gerçek bir höyük değildir. Burası büyük bir nekropoldür (mezarlık). Yörede, bu kadar büyük bir mezarlığa sahip olabilecek bir yerleşim alanı bulunamamıştır. Bir teoriye göre bu nekropol çevredeki çok sayıda yerleşimin ortak mezarlık alanı olabilir. 200 metre kadar yakındaki Değirmentepe bir nekropol değildir. Üzerinde bulunan çanak çömlek parçaları buradaki olası bir yaşamın izleri olarak düşünülmektedir.
1900 ve 1901 yıllarında yapılan bu çalışmalarda çok sayıda pişmiş toprak kap kacak çıkartılmıştır. Bu kazılar Osmanlı Devleti hizmetinde demiryolları yapımında mühendis olarak çalışan Paul Gaudin ve Victor Chapot tarafından yapılmış ve çıkartılan binin üzerinde küp mezar, bu kişilerce yağmalanmıştır. Bu konu ve çıkarılan eserler hakkında çok ciddi yayınlar yapılmamıştır.
Daha 1930'lu yıllarda yapılan çalışmalar Yortan'ın bir tek buluntu merkezinden oluşmadığı, çok daha geniş bir alana yayılan bir "kültür" olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle "Yortan Kültürü" kavramı kullanılmaya başlamıştır. Fakat zamanla Yortan sözcüğü bir galat (*2) olarak, Tunç Çağı’nda ülkenin çok farklı bölgelerinden çıkan bütün pişmiş toprak eserler için kullanılır olmuştur.
Daha sonra l940’lı yıllarda İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü müdürü Kurt Bittel, ilk bilimsel kazıları yaparak Yortan’ı arkeoloji dünyasına tanıtmıştır. Çıkan kalıntıların büyük kısmı yurt dışına kaçırılmış ise de, halen yurt içindeki müzelerimizde ve özel koleksiyonlarda bu buluntuların seçkin örnekleri mevcuttur. Eserlerin çıkarıldığı nekropolde ölüler, küplerin içine konularak gömülmüştür. Bazılarına iki ceset konan bu küpler, yere paralel olarak yatırılmış ve tümünün ağızları doğuya, dipleri batıya çevrilmiştir. Küp ağızları düz ve yassı taşlarla kapatılmıştır. Oysa aynı döneme tarihlenen Hanay tepe mezarlarında ölüler bacakları karınlarına doğru çekik (Hocker pozisyonu) basit çukurlar içinde yatmaktadır. Ölülere ait hediyeler, küplerin içine ve dışına konulmuştur. Bu hediyeler arasında çok sayıda çanak, çömlek, idol, küçük insan figürü, takı, silah, alet gibi metal eşya ile pişmiş topraktan, üzerleri bezeli ağırşaklar bulunmaktadır. Bunların üzerinde sıklıkla geometrik çizgilerden oluşan motiflere rastlanır. Bu çanak çömleklerin Troia ve Beyce Sultan’da çıkanlarla aynı çağa ait oldukları saptanmıştır. Yortan çanak çömleklerinin bazılarında rastlanan bölgenin en eski halkı Luwilere ait hiyeroglifler, bilim dünyasındaki dikkatleri üzerine çekmiştir.
Henüz çömlekçi çarkının icat edilmediği dönemde bu, elle şekillendirilen siyah astarlı, parlak perdahlı bazı kapların yüzeyleri, beyaz boya ve silik astar üstüne işlenmiş geometrik, insizyon motifleri ile bezelidir. Bu çizgilerden bazılarının içleri beyaz macunla doldurulmuştur. Belli başlı pişmiş toprak eserler arasında gaga ya da kesik gaga ağızlı testiler, çanaklar, meyvelikler, boyunlu veya boyunsuz çömlekler, ördek biçiminde kaplar, koku kapları, ikili, üçlü veya dörtlü tuzluk benzeri kaplar, ayaklı ayaksız, bazıları kapaklı kaplar vb. sayılabilir.
( *1 )Fotoğrafların tamamı Ümit Evran koleksiyonundaki eserlerdir.
( *2 )Yaygın olarak kullanılan, doğru kabul edilen yanlış. Örnek: Jilet, jakuzi, Pimapen, Selpak…vs ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
||
|
||
Etiketler: KIRKAĞAÇ’IN, ANTİK, TARİHİ, -, 2, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.