Haber Detayı
08 Temmuz 2021 - Perşembe 10:10
 
HEMŞEHRİMİZ EPİKRATES
DENEMELER Haberi


HEMŞEHRİMİZ EPİKRATES
Yıllar önce değerli dostum Prof. Hasan Malay bana Bakır yakınlarında bulunan bir stelden (yazılı taş) söz etmişti. Epigrafi (yazıtbilim) konusunda, ülkemizin en önde gelen otoritelerinden biri olan Prof. Hasan Malay, Manisa Müzesi’nde bulunan bu steldeki yazıları okuduğunu ve içeriğin hem arkeoloji hem de hukuk açısından son derece ilginç olduğunu söyledi. 1965 yılında bulunan bu stel hakkında, 1969 yılında Almanca bir kitap yazıldığını  ama bu konuda Türkçe hiçbir yayın olmadığını belirtti. Sonuç olarak Prof.Malay’ın önerisi ile bu kitabı tercüme ettim yine bu kitabın bir özeti sayılabilecek bir makalem Arkeoloji ve Sanat Dergisi’nde yayımlandı.  Bu çalışmamı iki bin küsur yıl önce yaşamış hemşehrimiz Epikrates’e bir vefa borcu olarak görüyorum.
 
Yazıtta günümüzde izleri silinmiş olan Bakır yakınlarındaki Nakrason veya Nakrasos gibi, yöremizdeki çeşitli yerleşimlerin adı geçmektedir. Elimizde bulunan ve ön yüzünde 82 satır, arka yüzünde 34 satır bulunan bu bu stelin ikinci yazıt olduğu anlaşılmaktadır. Vasiyetnamenin başlangıcı olan birinci stelin o civarda ve halen toprak altında olması kuvvetle muhtemeldir.
Vasiyetnamenin içeriğinde inanılmaz ayrıntılara rastlanmaktadır. Epikrates burada aile bireyleri olan babasının annesi Tertia’dan, karısı Laevilla’dan, ölen sevgili oğlu Diophantos’tan, kızı Tertia’ dan ve torunu   Cestia’dan isimleriyle söz etmekte, mallarının ölümünden sonra nasıl değerlendirileceğini çok ayrıntılı olarak anlatmaktadır. Bunun için bir vakıf kurduğunu, bu vakfa çok sayıda arazisini bağışladığını, bunların geliri ile mezar kompleksinin bakımının sağlanacağını anlatmaktadır. Hatta vasiyetine uymayacaklar için beddua etmektedir. 
Burada vasiyetnamenin tamamını vermek değil ama ilginç bulduğum birkaç pasajı paylaşmak istiyorum:
+
“Hiçbir kimse bu mezarın gelirlerine ve Diphantos’un mezarına vakfedilen arazilere müdahale edemez ve bir amaçla kullanamaz ve teminat gösteremez      ve kişisel kazanç sağlayamaz ve vakfın gelirlerini ve yönetimini bir başkasına devredemez. Bu nedenle, bu vasiyetim bir taş üzerine herkesin kolayca anlayabileceği bir dille yazılsın ve korudaki mezar anıtının önüne dikilsin. Bunu yapmaktaki amacım, hangi mirasçılarımın önce, hangilerinin ise sonra hak sahibi olacaklarını belirtmek ve bu sıralamanın zamanla bozulmasını ve dışarıdan birinin bu düzeni değiştirmesini önlemektir. Eğer biri görevini kötüye kullanırsa, kendisi bu haklardan mahrum kalacak ve bu haklar dürüst davranacak bir başka kişiye geçecektir. Vasiyetimin uygulanmaması durumunda benim soyumdan gelenler bu iş için uygun buldukları kişileri görevlendireceklerdir.”
“Hangi gerekçe ile olursa olsun, hiçbir kimse bu koruluktan ağaç kesmeyecektir. Ve ben Epikrates, karım Laevilla, kızım Tertia ve torunum Cestia dışında hiçbir kimsenin bu anıt-mezara birini gömmesine ya da kemiklerini koymasına izin verilmeyecektir. Buna aykırı davranan kişi ‘mezara saygısızlık’ suçundan yargılanacaktır. Her kim benim veya Cestia’nın veya geride bırakacağım azatlılarımın kullanım haklarını kısıtlar veya bir başkasına devrederse veya haczettirmek isterse veya hakkına düşen payı amacına aykırı bir şekilde kullanacak olursa, bu kişinin tüm hakları bu hakkı vasiyeti kötüye kullanmayacak kimselere ve onların mirasçılarına devredilecek ve öyle kalacaktır.”
“Nakrasa’nın Pataktibeai adlı mevkiindeki, kullanım hakkını karım Laevilla’ya verdiğim, içinde annem Tertia ile dayım Secundus’un gömülü olduğu küçük tarlanın kullanım hakkı karımın ölümünden sonra varislerimin uygun gördüğü birine verilecektir. Aynı hukukî koşullar oğlum Diophantos’un mezarı ile ilgilenen kişiler için de geçerlidir.”
“Eğer burada yazılı isteklerime aykırı bir durum ortaya çıkarsa ve bunlardan bir sapma olursa, bundan sorumlu olan kişi ‘mezara saygısızlık’ suçundan yargılansın. Ve o kişi ayrıca, gökteki, yerdeki, denizdeki ve yeraltındaki öfkeli tanrıların ve ölülerin gazabı ile karşılaşsın! Ve o kişinin kendisine, ailesine ve soyuna ne hava temiz ve sağlıklı, ne de toprak bereketli olsun! Ve o kişi toprak ve denizin nimetlerinden yararlanamasın! Ve o kişinin evinin sağlam temelleri olmasın ve onun çocukları ve soyu-sopu sağlıklı olmasın! Yukarıdaki isteklerime karşı gelenler tümüyle yok olsunlar! Vasiyetimi çiğneyecekler için, buraya yazdırmadığım nice ağır beddualar ettim!”
“Korulukta ve toprak altında bulunan mezarın ve çevresinin bugünkü bakıcıları olan azatlılarım ileride Eunomos’un halefleri olacaklardır. Onların da buraya ölü gömmekle ilgili hakları ve sorumlulukları olacaktır. Mirasçımdan, tabii eğer kendisi de kabul ederse, benim ölümümden sonra karım Laevilla’yı evinde barındırmasını rica ediyorum. Kaldı ki karımın deneyimlerinin ona çok yardımı olacaktır. Mirasçımdan şunu da rica ediyorum: dedem Metras’ı da yanına alsın ve onu yaşadığı sürece layık olduğu refah içinde yaşatsın ve onun tüm sorumluluğunu üstlensin.
Ben, Epikrates oğlu Epikrates, bunları vasiyet ediyorum.” .
 
Kaynak: (KYS) - Kırkağaç Yazın Seçkileri Editör: M.Güneş
 
Etiketler: HEMŞEHRİMİZ, EPİKRATES,
Haber Videosu
Yorumlar
Alıntı Yazarlar
Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı
UA-37277569-1