Önceki yazdıklarımın birinde “omurgasızlaşmayın” diye bir benzetme-itham vardı.

Acaba yanlış mı yaptım, çok mu ağır bir yakıştırmaydı derken, görüyorum da az bile kalmış.

Arkadaşlar siyaset elbette matematik işidir öngörü işidir evet ancak bu ideolojik sağmalar niye?

Ülke de Yavuz Ağıralioğlu milliyetçiliğiyle takdir toplayan bir İYİ Parti milletvekiliydi, yükselmesi gereken yerde önü kesildi, neden?

Arka tarafta neler yaşandı bilinmez ancak bu olayın hdp ortaklığı ile ilişkisi var mı?

Büyük muhalefet partisi CHP de, Erdoğan'ın güç zehirlenmesine kapıldığını söyleyen Sn. Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce'yi kendisine rakip oldu diye partiden ihraç etmedi mi?

İşin fıkra gibi olan kısmı da şu “Erdoğan'ın karşısına çıkamayacaksanız ben aday olurum” diyen Tanju Özcan disipline sevk edildi.

Sn Kemal Bey kendine rakip gördüklerini parti dışına itmeyi alışkanlık yaptı görünüyor?

Parti içinde demokrasiyi, parti disiplinine kurban etmek hangi mantıkla açıklanır?

Olur mu arkadaşlar biz bunları görüp sessiz mi kalacağız, yoksa doğruları her şeye rağmen dilemi getireceğiz?

Ben kendi adıma gerçek olan ne varsa, onu dile getirmekten bir adım bile olsa geri durmamayı seçiyorum. AKP “Erdoğan nefreti” ile değil, Türkiye’nin gerçeklerine uygun olduğu için gidecek.

Bunun böyle olduğu hayatın bizlere gösterdiği doğrudur.