Kırkağaç Belediyesi (Kırkağaç Bel. Bşk. İradesinin eseridir) ile ABD’nin cilalanmasını misyon edinmiş, kıymeti kendinden menkul birinin Kırkağaç’ta finanse ettiği o dernekle imzalanan “ATATÜRK EVİ” nin restorasyonu için ABD Elçiliği Fonuna başvuru protokolü hakkında bu kaçıncı yazı?

Duymuyorlar ! (mı?)

Görmüyorlar ! (mı?)

Anlamıyorlar ! (mı?)

Bunu böylemi yorumlayalım?

Ben o kadar saf değilim şahsen.

Şimdi açık ve net soralım.

Sayın İsmail Gedüz “Atatürk” adını kullanma pahasına imzaladığınız protokolün sonucu ne oldu?

“ATATÜRK EVİ” nin restorasyonu ABD Fonlarına mı kaldı? ( Bu soru önceden de sorulmuştu.)

Ak Parti’li Cumhurbaşkanı’nın, İçişleri Bakanı’nın “Dış Güçler” diye işaret ettiği ve her gün gelen şehit haberlerinde şehitlerimizin ellerinde kanı bulunan alçaklardan hangi düşünce ile para dilenme hevesi güdüyordun? Safmısın? Saf olsan samimiyetini gösterirdin. Duymazdan, görmezden gelerek bu safhayı da aştığını sanıyor olmalısın. Ama öyle değil.

Söyle bize bunu.

Aldanmana bile razı olabiliriz belki ama cevap ver !

Cevap ver İsmail Gedüz, hangi düşüncenle “ABD Büyükelçiliği Fonu”na başvuru yapmaya cesaret ettin ve sonuç ne, aldınız mı o kirli dolarları?

Sana hakaret etmiyorum soru soruyorum. Senin o 40 yıllık söktürdüğün kaldırımlarda ayaklarını sürüyerek, okula gittiğin saf dönemlerini biliyorum. Onun için hala bende bir saf tarafın var. Ama bu yanın çok zayıfladı. (Haa hakaret görüyorsan bu yazdıklarımı bak savcılık var. Şikayetini büyük bir zevkle beklerim.) Ama benim öyle bir derdim yok. Derdim avuttuğunuz insanlara sizin gerçek durumunuzu göstermek.

Cahit Uslu kardeşim sana da sormadan önce birkaç uyarıcı cümle yazmalıyım.

Sevgili kardeşim sen kendi alanında zaten başarılı bir girişim yolu açmış ve yürüyorsun. Seni yolunda başarılı bulan bu sinsi oyun kurucular, senden almadıkça doymazlar. Onlar günahlarını bile bir yeşil dolara çıkarları olmazsa değişmezler. O muhteremlerin stratejisidir, gittikleri coğrafyada senin gibi başarılı gençleri bulup, efendileri tarafından cilalanmış yüzleri ile kandırıp (illüzyon) çıkarlarına alet ederler.  Sen zaten bireysel konumunla başarılı bir iş yaratmışsın. Bu bayların balon projelerinden sana ne fayda oldu ki, daha da olsun?

Senin düzgün yüzünden faydalanmaktan başka, sana verecekleri tek şey, onların gerçek yüzlerini göremeyen kentin yöneticileri ile boy boy resim çektirmektir. Kaldı ki projeleri de sadece boş alanlarda gövde gösterisi.

Ne oldu yemek yarışma birincisi ödülü? Aradan neredeyse 1 yıl geçti. Sen gibi düzgün insanları kandıracak bol malzemeleri var. (Ki bunu Facebook ta yazmıştım. Eminim okumuşsundur)

Netice itibarı ile genç kardeşim, bu sinsi oyuna alet olmamalısın. Bunların sinsi yol haritaları senin başarılı gelecek planlarına kara bir bulut olmasına izin verme. Karanlık planı olanlara aldanma, olduğun gibi yaşa... Çalışkanlığını, yurtseverliğini kullandırma alçaklara.

Yaşadığımız bir “altın nesil” kandırmacası vardı. Türkiye’nin binlerce genç inanının geleceğini kararttı bu alçak proje. Kim bilebilir ki, buda onlardan biri değil ?

Ve son sözüm sorum olsun… Ne oldu Cahit Uslu kardeşim seni yönlendirenlerin imzalattığı protokolün sonucu? O kirli fondan Mustafa Kemal Atatürk adına yeşil dolar alabildiniz mi?

Alamadıysanız bunu halkımıza nasıl açıklayacaksınız?

Bu zor soruyu cevaplayacaksın Cahit Uslu kardeşim. Bana değilse bile aynaya bak kendin sana bu soruyu soracak. Dünya güzeli bebeklerin soracak belki ileride kimbilir.

Veeee…

ABD misyonerliği yapanları yazmaya gerek duymuyorum, onların künyesi zaten çoktan kara çalınmıştır. “Ayşe Bacı” şarlatanını Kırkağaç’a getirenlerden ne beklenir ki?

Fakat Kırkağaç’ta kendine Atatürkçü diyenleri anlamadığımı, bir derece bile anlaşılır olmadıklarını da belirtmeliyim. ABD’nin kuyrukçuluğunu yapanlara nasıl tahammül gösteriyorlar? Anlamak mümkün değil. Bu muhteremler bu gün sözde muhalefetin yönetimindeler. Güler misin ağlar mısın?

 Bu durum Kırkağaç için “kırk satır mı, yoksa kırk katır mı?” durumu. 

Siz kişisel çıkarları için şeytana biyat eden birilerini hangi gerçekçi duruşunuzla sindiriyorsunuz a Atatürkçüler?

Bir pisliğe bürünmüş paçavrayla sildiğiniz aynada kendinizi net göremezsiniz. Bunlar da tıpkı böyle.

Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da, Suriye’de kısaca ortadoğu’da milyonlarca insanın kanını akıtanları Birleşmiş Milletler’de demokrasi ve özgürlük abidesi olarak lanse eden alçakların gözlerine bakıp nasıl uyursunuz?

Prof. muş, hadi oradan…

ABD yi cilalamaktan başka ne hüneri varmış?

ABD nin dünya da binlerce ajanı, prof. ünvanı ile insanları aldatıyor. Sorun bakalım o prof. bozmasına, hangi makalesi bilimsel dünyaya bir katkı yapmış, neymiş insanlığa kattığı değer?

Hangi bilim dergisinde ABD yi cilalamaktan başka bir yazısı yayınlanmış?

Kaç makalesi var ciddi, bağımsız bilimsel dergilerde bu prof. bozmasının?

ABD nin girip dağıttığı ülkelerin dışında bir tane çalışma alanı bulabilir misiniz?

Bu çakma bilim adamlarının gittiği her yer, kaos bekleyen ya da yaşayan yerlerdir.

ABD ajanlığı konusun da evet prof.tur bu zevat. Ama insanlık adına bir projede asla, asla bu işbirlikçileri bulamazsınız.

Sonuç olarak dünyanın hiçbir yerinde hiçbir bilim adamı emperyalizmin sözcülüğünü üstlenmez, buna da tenezzül etmez. Girin Google “Türk Profesörler” yazın sonucu görün…(Kuşkusuz konu görecelidir)

Bilim adamının hayatı insanlığa adanmıştır.

Prof. mu görmek istiyorsunuz?

Oktay Sinanoğlu’nu öğrenin… Bu bir örnek, size; kimleri, hangi kategoriler de aramanız gerektiğini öğretecektir.

Bu link size kısa bilgi sunabilir;  Oktay Sinanoğlu ve onun gibileri öğrenmelisiniz.

İşte o açık link;

https://tr.wikipedia.org/wiki/Oktay_Sinano%C4%9Flu

Kalın sağlıcakla.