Haber Detayı
27 Eylül 2022 - Salı 23:32
 
Ömrümüzün Son Demi mi ‘’ACABA’’!
Yeni Öğretmenimiz yaz sonun da ilk yazısıyla yine bizi etkilemeye devam ediyor.
MAKALE Haberi


Sevgili büyüklerim Merhabalar!

               Uzun zaman geçti biliyorum sizlerle bir araya gelmeyeli bunun sebebi malum ‘’ Ben artık İstanbul’un bir ferdi oldum.’’ Öğretmen olarak İstanbul’a atanmış bulunuyorum. O stresli ve bir o kadar sevinçli süreci sizinle de paylaşmak isterdim lakin epey süreç geçti üzerinden. Bu durumun yaratmış olduğu bağ kopukluğunu bir nebze bir yazıyla kapatmayı kendime bir vazife biliyorum Bu arada İstanbul Pendik civarına yolu düşenleri muhakkak beklerim. Her zaman bir memleketliniz İstanbul’da bulunuyor bilginiz olsun. Uzun lafın kısası bugün hangi konu üzerine yazacaksın diyecek olursanız, bugün konumuz türküler üzerine yazı yazmıştım, bundan belki de aylar öncesi bugün ise bunun bir devamı niteliği taşıyan bir yazıyla sizlere yeniden MERHABA demek istiyorum.

 

Buyurun bakalım!

İyi okumalar!

 

 

Tek başıma bir yürüyüş yaptığımda, yürüyüşüme şarkıları, türküleri de dahil ederim. Onları dinlerken kimi zaman denizi kimi zaman gökyüzünü kimi zaman insanları seyrediyorum.

 

Yaşımız genç sayıldığındandır belki  bazen şarkıları birbirine karıştırdığımız  zamanlar oluyor. Ama her ne olursa olsun şarkılar ve türküler nefesime nefes, sesime ses katmayı sürdürüyor. Hiç mi hiç yorulduğumu ya da yorgunluk htiğimi hatırlamıyorum. Delikanlılık kanımıza işlemiş neylersin... İleride ben sana sorarım diye bilirisiniz. Onu da ileride çay yudumlarken konuşuruz.

 

 Yine böyle doludizgin bir yürüyüş ve seyir anında rahmetle yad ettiğim Hüner Coşkuner’in o gür sesinden  kulaklığıma gelen “Ömrümüzün son demi, son baharıdır artık” sözlerinin de ruhuma aktığını htim. Kim nerede, ne zaman, bilinmez ama bir garip duygu sardı varlığımı. Bana söylenen, beni çağıran bir şarkı gibi geldi. Demek ki aynı şarkıyı farklı zamanlarda ve farklı yaşlarda dinlemek insanda çok daha farklı duygular uyandırıyor diye düşündüm.

 

Yazımın başlığını okuyan sanat müziği sevenler bu şarkı sözünün devamını hemen hatırlayacaklardır. Şarkılar da, türküler de canı gönülden her dinleyeni öncelikle kendine çağırır. Bu çağırışa her insan ya kendine göre cevap verir ya da içinde derin anlamlar saklı bir suskunluğun içine girer. “Ömür” sözcüğü çocuk için, birçok genç için pek fazla bir anlam ifade etmeyebilir. Lakin rahmetle yine anmaktan geri durmayacağım büyük şair Cahit Sıtkı’nın belirttiği üzere’’ yaş otuz beş yolun yarısı eder’’  Belki de bu söz yolu yarı edenler için anlamı, ömürde bir roman, belki bir tarih vardır. Arabesk takılanlar için acılar taht kurmuştur hayatlarına. Beklentiler kaybolmuş, umutlar Ferdi ya da bir Müslüm şarkısının nağmelerinde dile dolanıp durmaktadır.

 

Velhasıl bu kesim için yaşadıklarına, hayal edip yaşayamadıklarına hayıflanmak çare değildir. Çareler ya yalnızlıkta ya da bir müziğin sözlerinde aranır. Bazen gam yükünün kervanı gelir, bazen sevda yüklü kervanlar geçer sevilenin, sevgilinin kapısından. Çünkü birçoğumuzun hayatında bazı dönemlerin şarkıları, türküleri vardır. Onları bir destan gibi ezberler, mukaddes sözler gibi kutsallaştırdığımız da olur. O seçtiğimiz müziği her işittiğimizde yaralarımız da, sevdalarımız da, karamsarlıklarımız da yeniden depreşir. Ya tek başına, ya da sevdiğimizle birlikte sahip çıkarız onlara. Bir deniz kenarında, çayhanede bir ağacın altında sahiplendiğimiz şarkı veya türkü çalıyorsa “bizim” deriz.

 

Bizim şarkımız, bizim türkümüz çalıyor…

 

Elbette bunların “bende” de “bizde” de köklü anıları vardır. Duygu yüklüdür bunlar. Sevgiler sevdalar notalarında, ezgilerinde gezinir. Başımızda kavak yellerinin estiği zamanlar gerçektir, yaşanmıştır. O anılar ki yaşama şevki, gelecek hayalleri, umutlar, sevilmeler, sevmeler iç içe geçmiştir. İçlerinde acıları da, sevinçleri de, ayrılıkları da taşıyanlar vardır. Anılarımızda kalan bu şarkılar-türküler bütünleşerek hayat olmuş, bazen de geleceğe yürüyen yollar olmuştur.

 

Bazen de hedefleri belirleyen, daha çok duygularımızın önüne düşen, çağırmaktan usanmayan sesler olmuştur.

 

“Hey gidi günler” diyenlere dikkat ediniz. Bu sözü önemseyiniz ve kulak veriniz onlara. Bu yalın ve sade cümlede bir ömür saklıdır… Bu sözü sözlerinin başı yapanlarla rahatça oturup konuşabilirsiniz. Anlatmak istedikleri, paylaşmak istedikleri, anlatacakları vardır.

 

Sözüne söz katmadan yanına oturup sakince ve dikkatlice dinleyebilirsiniz. Özellikle altmış yaş üstü olanlar çok iyi hatırlayacaklardır “Ömrümüzün son demi…” diye başlayan şarkıyı. Hatta hatırlamasalar da şimdilerde içinde bulundukları durumlar, zorunlu eve kapanmalar, onlara bu şarkıyı hatırlatacaktır. Belki bazıları duymak istemeyecek, bazıları da yürekten bir “of!” çekeceklerdir. “Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır” diyenleri de hor görmemek gerekir. Kim bilir, boğazların da yumak olup kalmış neler vardır.

 

Hiç kimsenin ömrü için bir süre çizilemez, ama önünde sonunda kaçınılmaz sonun olduğunu da inkâr etmek mümkün değil. Belli bir yaş üstünde olanlar, her ne kadar avutucu bir ifadeyle kendilerine  “kıdemli vatandaş” deseler de artık finale doğru yürüdükleri bir gerçektir. Sözleri mi şu dizelerle bitirmek istiyorum.

 

Ömrümüzün son demi, son baharıdır artık

Maziye bir bakı ver, neler, neler bıraktık

Küserek ayrılırsak olur inan ki yazık

Maziye bir bakıver neler, neler bıraktık

 

Sonra bütün bir ömrün duyguları birikir. Hayatın sahneleri karma karışık. Belki de bazı anılar daha dün gibi gözlerde ve gönüllerde. Olur ya biraz da şairliğin tutar.

 

Şarkı sözlerini kendine göre değiştirip bu sözleri mırıldanırsın.

Ömrümüzün son demi, her yer yokuştur artık

Maziye bir bak neler görebilirsin artık

Geri dönemeyiz bütün köprüleri yıktık

Maziye bir bak ne mücadeleler bıraktık…

Kaynak: (KYS) - Kırkağaç Yazın Seçkileri Editör: M.Güneş
 
Etiketler: Ömrümüzün, Son, Demi, mi, ‘’ACABA’’!,
Haber Videosu
Yorumlar
Alıntı Yazarlar
Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı