Haber Detayı
15 Aralık 2021 - Çarşamba 10:27
 
MEMLEKET HASRETİ
Ankara’nın göbeğinden tüm memleketlilerime selam olsun.
MAKALE Haberi


…MEMLEKET…
Ankara’nın göbeğinden tüm memleketlilerime selam olsun.
  Ben Manisa Kırkağaç Musahoca Köyünden Semih İçsel bu yazıyı şundan ötürü yazmaya karar verdim;  Özledim artık toprağımı, kokusunu, insanını ve en önemlisi annem ile babamı…
Konu olaraktan ’’memleket’’   konusunu seçeceğimin kopmayasını sizlere verdikten sonra ufaktan artık asıl konulara giriş yapalım.
 
İnsanın memleketini  sevmesi kendini, kendi özünü sevmesi demektir. Kişi, orada doğmuştur, orada büyümüştür, acı tatlı günlerini orada geçirmiştir. memleket sevgisinin imandan geldiğini şair Güvahi şu beytinde ne güzel belirtir :
 
Vatan sevgisi imandan demişler
Belâdır ayrılık ondan demişler.
 
İnsan, en yakın çevreden en uzak çevreye kadar sevmeyi bile memleketinden  öğrenir. Bağımsızlığın, özgürlüğün tadına orada varır. İnsanı memleketine bağlayan maddi ve manevi kıymetler o kadar çoktur ki, saymakla bitmez. Bu yüzden memleketinden  ayrılmak insana çok zor gelir. Ailesinden sevdiklerinden uğraşlarından uzakta yaşamak zorunda olan birçok kimsede memleket özlemi denilen dayanılmaz bir hastalığın baş göstermesi boşuna değildir. Bu kimseleri saraylarda yaşatsanız, her türlü imkânla donatsanız bile mutlu edemez, ruh sağlığına kavuşturamazsınız. Tek çaresi, memleketine  kavuşmaktır.
Memleket  bir insan  için sıcak bir yuva kendi benliğini  bulduğu topraklar demektir. Her bireyin görevi Memleket sevgisi ile ilgili farkındalığı arttırmak ve bu konuda biraz daha düşünmeyi sağlamaktır. Çünkü; Bizim kültürümüzde namusumuzun da bir parçasıdır mutluluğumuzun da  ‘’Memleket Sevgisi’’ 
  Memleket  sevgisi sevgilerin en güzeli en yücesidir.  Memleketimiz; evimizi atalarımızı ve bizi korumak için tarih boyu canlarını vermiş milyonlarca şehidi simgeler. Herkesin içinde büyük bir yer tutan memleket sevgisinin yeri dinimizde de çok büyüktür. Bin yıldır buradayız bize Atamızın emanetidir bu eşsiz memleket...
 
  Memleket özlemini ve sevgisinin neden önemli olduğunu bir nebze açıkladım. Lakin birkaç hususa değinmedim hadi biraz da onlara bakalım…
 
 
 
"Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun" diyen Cahit Sıtkı Tarancı’ya inat etmiş gibi yaşıyoruz sanki...Gökyüzünü maviden griye... Dallarını yeşilden siyaha... Tarlalarını kan rengi kırmızıya boyayanlar var hâlâ. Ve çakalların, yılanların diyarı olması için uğraşılıyor...
“Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;Kardeş kavgasına bir nihayet olsun” diyen Cahit Sıtkı Tarancı’ya inat yaşamaya devam ediliyor sanki...
 
Dertli yaşamaya...Gönülsüz... Hasretsiz... Ve kardeş kavgalarının bitmeyeceği bir memleket olabilmesi için yırtınmakta olanlar var hâlâ.
“Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun” diyen Cahit Sıtkı Tarancı’ya inat öfkelerine yenik düşerek yaşayanlar kalabalıklaşıyor sanki...
Zenginin varlığıyla düşman...Fakirin yokluğuyla sadece konuşan... Ve ev bark diyerek olmadık kötülük planlayanların memleketine çevirmek için kazılıyor günah kuyuları... İçindeki yangınların alevlerine düşmüş İbrahim gibi isyansız günlere yenik düşmeden acılar kelimelere diziliyor. Kaldıramıyoruz yaşamayı belki de... Kolay değil ihanete tahammül ederek nefes alıp vermek...
Diyordu ki:
 
Yeryüzünde hiç kimse belki bizim kadar haklı olmayabilir... Ve yine hiç kimse başkaları kadar mağdur... Birinin haklılığından, diğerinin mağduriyetinden öyle bir yangın çıkartılıyor ki kıyamete kadar sürüp gider mi böyle...
Nasıl bir memlekette yaşamak istiyor ki insanlar... Cahit Sıtkı’nın dizelerindeki memleketler özleniyor...“İnsanın insana emanet” olduğunun bilincinde olan insanların yaşadığı memleketlerin hasreti çekiliyor. Tanıdığı tanımadığı herkesi bir damla gözyaşına mahkûm etmeden evine yollayan... Kötülüğün peşinden iyiliği kovalayarak bir yerlere gelmeyi kafasına koymayan... Yüreğini buz gibi sulardan kurtarıp yangın söndürebilen insanların yaşadığı bir memleket isteniyor dünyanın her yerinde.
Bir zamanlar huzurun, ilmin, sanatın adresi sayılan; Kahire... Bağdat... Şam... Halep... Kudüs... Kerkük... Musul... Beyrut’un son yüz yıldan beri ne hale düşürüldüğünü okuyoruz, görüyoruz ve izliyoruz sadece. Anlıyoruz ki...
Öyle bir memleket artık yok işte...
Bu yüzden memleketimizin  ve birbirimizin kadrini ve kıymetini bilelim diyorum... Sizleri sevgiye, kardeşliğe ve huzura davet ediyorum
Kaynak: Editör:
 
Etiketler: MEMLEKET, HASRETİ,
Haber Videosu
Yorumlar
Alıntı Yazarlar
Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı