Cuma günkü dolu afetinden sonra, üreticinin her yıl başına gelen bu tür afetlerden zarar görmemesi için başvuracağı yolları “vatandaşlık haklarının yanın da sosyal haklarının da” olduğunu yazmak zorundayız. Bunların başında Sosyal Devlet olmanın gerekleri içinde bulunan, Afet ve Acil durumlarda vatandaşının yanın da olduğunu gösteren fonların devreye girmesinin yanı sıra Tarım Sigortası da bir çözümdür. Küçük üreticilein bu pirimleri ödemesi, hali ile bu günkü ekonomik koşullarda zor olmaktan öte olanaksız duruyor. Ki ortada ki realite bunu bize vura vura anlatıyor. Bu pirimler ancak büyük ve planlı üretim yaparak piyasayı belirleyen işletmelerin altından kalkacağı değerlerde.

Devletin buna hemen el atması ve küçük üreticiden yana bir düzenlemeye gitmesi gerekir. Bunu da buradan, biz gibi küçük, basit bir güç olan yerel medyanın haberlerinin yapması mümkün değil.

Biz ancak gelişen olaylardan süzerek sizlere bunları duyurmakla kalırız.

İşte bunlardan biri Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Emin Özarı’nın bir paylaşımı;

“Öncelikle bölge çiftçilerimize ve bu tür afetlerden zarar gören bütün çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Bu tür afetler artık neredeyse her yıl çiftçimizin başına geliyor. Tabii ki bu afetlerden korunmanın en etkin yolu, ürünlerimize Tarsim Sigortası teminatı altına almaktır.

Tarsim sigorta primlerinin %50 si devlet tarafından karşılansa da, çiftçilerimizin payına düşen prim miktarı çok yüksek olduğu için, kredi çekerken mecburi sigorta yapılması hariç, çiftçilerimizin % 95 i istemelerine rağmen Tarsim sigortası yaptıramıyorlar. Yoksa hangi çiftçimiz bu acıyı yaşamak ister ki ,? O yüzden sigorta primlerinin mutlaka her çiftçinin sigorta yapabileceği fiyatlara düşürülmesi lazım. Zaten bu gerçek , sigortalanan tarım alanlarının istatistiklerinden belli olmaktadır.

Ayrıca yine Tarsim Sigortası ile çiftçilerimizden aldığımız duyumlara göre , meydana gelen gerçek hasar ile , Tarsim experlerinin tesbitleri çok farklıdır. Yani çiftçimizin % 60/70 olarak gördüğü hasarı , Tarsim % 25/30 larda gördüğü sürekli konuşulmaktadır.

Çiftçi yararına ve onlar adına bu duyumları bir tık daha ileri götürmek istiyorum. Burası çok önemli ; Yine aldığımız duyumların içerisinde Tarsim bölge müdürlüklerinin biz daha az tazminat primi ödedik gibi bir yarışın ve övünmenin içerisinde oldukları da vardır. Tabii ki bütün bunlar herhangi bir bilgi ve belge ile tesbit edilmemiş , sadece çiftçiler arasındaki konuşmalardan ve duyumlardan ibrettir.

Ama şunu da unutmayalım bizim çok güzel bir atasözümüz vardır ; " Ateş olmayan yerden duman çıkmaz"

O yüzden İnşallah bu duyumlar yetkililer tarafından atasözümüzün ışığında görülür ve değerlendirilir .

Emin Özarı

Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı

-----------------------------------------------------------------------------------------

KAMU SPOTU UYUŞTURUCUYA GEÇİT YOK