13 Yıldır süren Suriye kuşatması nihayet ABD-İsrail leyhine Derin İslamcı Terörişkolar eşliğin de şimdilik bir sonuç aldı.
Toplumlar tarihi uzun soluklu bir süreçtir. Neyin ne zaman tarih sahnesinden silinip, insanlık sınıf mücadelesinin doğal süreciyle sonuçlanacağını bilmemiz mümkün değil ama bir şekilde olması gereken hikaye ile sonuçlanacağı mutlaktır.
Örneğin; ben asla inanmıyorum bu ölü seviciliğin sonsuz olacağına, tıpkı diğer faşist düzenler gibi. Öldürmek üzerine kurulu hiç bir düzenin uzun soluklu olması insanlık tarihin de baki değildir. Olmamıştır.
Bakın şöyle insanlık tarihe bir, artık bu açık gerçeği görmek hem de bu bilgi çağında çok kolay.
Aksini görmek için kör olmak lazım.
Hangi despot sonsuza kadar iktidarını sürdürmüş ki?
Şimdi Suriye'de gelişen 11 günlük planlı değişimi bir "Halk Devrimi" diye lanse edenlere bakın.
Kim bunlar?
Topunu bir araya getirsen binlerle okunan besleme yayın organları ve kişilikleri teslimiyet ve yalakalıkla örülü bir avuç insan kurusu kimseler.
Bunlar hayatı, yaşadıkları kadar sanan, zavallı insanlık kuruları.
Oysa insanlık 2 milyon yıl önce ateşi kontrol altına alan türlerle biliniyor.
Konumuza dönersek insanlık tarihin de hiç bir "Halk Devrimi" egemen güçlerin leyhine gelişmemiş ve hayata geçmemiştir.
Bizim bu gün yaşayan insanlık kuşağımız, bundan 100 yıl sonra olacakları sadece sanırılarıyla tahmin edebilir. Tam olarak gerçeğin nasıl olacağı konusun da bilimsel öngörüler gerekli oysa.
Doğaya sahip çıkamayan devlet yönetimlerinin bu vurdum duymazlıkları devam ederse, 200 yıla varmayacak insan türü yok olacak diyor bilimsel simülasyonlar. Haydi yanılsamayla 400 yıl olsun.
İnanması zor geliyor biliyorum ama bundan bir 50 yıl öncesini düşünün bakalım, suyu nereden alıp günlük yaşamınızı idame ediyordunuz?
Google'ye sorum bu soruyu, bakın yanıt ne?
"Dünyadaki suların ancak % 2.5`i ise nehir ve göllerde tatlı su olarak bulunmaktadır. Ancak yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık % 0.3'ü kullanılabilir ve içilebilir özelliktedir.Tatlı su kaynaklarının % 87`si kutuplarda ve yeraltında hapsedilmiş olup akarsularda bulunan su ise toplam su miktarının ancak ‰ 1`dir." Neymiş?
Yaaaaa. Hayat öğretici ve insan ömrüne göre çok kısadır.
Şimdi damacanalarınaza bakarak günlük tükettiğiniz suyun, ne kadar değerli olduğunu anlayın lütfen.
Suyun değerine bakarak bu gün gelişen siyasal ve coğrafi değişimlerin kimlerin leyhine olduğu ve bunların taraflarını tanımanıza yardımcı olacağını anlayın lütfen. Anlayın ki yaşamın iyi den yana gelişmesine bir nebze olsun katkınız olsun.
Meselenin önemi ellerimizle dokunduğumuz o sevmekten usanmadığımız insan yavrularıdır.
Onlara dokunduğumuzda ellerimize değen sıcak ve içimizde insan olmanın sevincini yaşatan tenlerinin, sağlıklı ve türlerinin devamını sağlayacak sürekliliğe katacağımız değerdir.
Unutmamak lazım.
Çocuklarımız, torunlarımız ve onlardan sonra devam eden, insan türü, bu gün bizim yüklendiğimiz insani sorumluluğumuzun eseri olacaktır.
Dağıtmadan konuyu; şimdi bakın coğrafyamızda Ortadoğuya...
Bu coğrafyadan özgür ve mutlu insan türü devamını sağlayabilir mi?
Yaşamını sürdüren tüm insanların her biri, insan olmaktan daha başka, saçma ve yapay değerlerle yetişmiş etnik ve dini değerlerle donanmış bu insanlar türlerini ne kadar devam ettirebilirler.
Bu gün teknolojiye hakim İsrail'in, yarın kendinden daha ileri düzeye gelen İran'la savaşarak insan türünün devamı garantisine ne kadar katkı koyabilirler?
Mesele insan olmak.
İnançların sadece sıradan bir tercih olması niye zor geliyor sanıyorsunuz?
Bunu yapan sömürü sistemidir.
Sistemin efendileridir.
Emperyalizm işte budur.
Kuyruğunu yutan bir yılana sarılmak mı, yoksa kuyruğun yutulmazlığını ispat edip anlatmak mı?
İnsanlığın seçeneği burada kilitleniyor işte.
Kalın sağlıcakla.
|