ŞAİR EŞREF’I ANMA ETKİNLİĞİ ELEŞTİRİSİ

Kırkağaç’ta Şair Eşref’in anılma etkinliği çok değerlidir.
Bu etkinliğin yapılmasında emeği olanların tek tek hepsine sonsuz şükranlarımızı sunmak görevdir.
Görevimizdir. 

Bu görevi yerine getirenlere, kendi adıma sonsuz şükranlarımı sunarak, doğal olan eleştiri hakkımı da kullanmak istiyorum.

Eleştirilerime geçmeden kısa bir yaşanmışlığı anlatmakta fayda var.
1983 ler de Şair Eşref Tiyatrosu Bayrağını sevgili  Mehmet Yakıt’tan aldıktan sonra Başer Sabuncu’nun “Şerefiye” oyununu hazırlarken, en öncelikli amacımız, Kırkağaç’a Koca Eşrefi’in heykelini yaptırma hayaliydi. 
Biz dört kişiydik, o güzel ve uzayan kaldırımda.
Şair Eşref Stadyumu önünde ki, şimdi yok edilen ama sökülmemesi gereken, aksine onarılıp daha uzun yıllar o kaldırımlarda yürüyenlerin anılarını yaşayabilecekleri kaldırımlarda, bir beyaza, bir gri bölümlere basarak tempolu yürürken, aramızda konuşuyorduk. Biz konuşarak yürürken,  arkamızdan bizi yakından takip edip konuşmalarımıza tanık olan, dönemin değerli kaymakamı sevgili Atilla Yaşa’yı bilmiyorduk. Atilla Yaşa arkamızdan bizi dinlemiş. (Daha sonra bunu kendisi söyledi bana. O dört kişiden biri şimdi aramızda değil. Erol, Ahmet, Ufuktan ve ben.) Kırkağaç’a Şair Eşref ve eski girişte ki Kavun Heykeli  sevgili kaymakamımız çok değerli  insan, ATİLLA YAŞA tarafından yaptırıldı. Hikayenin anlatılası yanı bu kadar.

Şimdi değerlendirmeye geçebiliriz.

Kırkağaç’ta Şair Eşref anılırken öncelikle Atilla Yaşa’nın adı bir kerede olsa anılmalı.

Anılmazsa başta Şair Eşref’e haksızlık edilir diye düşünülmeli. Bu konuyu, ileride ki zamanlarda konuşmacı olanlara ders olarak bırakıp, devam edelim. Eşref’in heykeli Atilla Yaşa Kaymakamımızın Kırkağaç’a kattığı bir değerdir.

Şair Eşref kuşkusuz tarihin altın sayfalarında yerini almış bir kimliktir. Bu gün bizim kalan şansımız, onun çok değerli torunlarından Ümit Evran ve Vasıf Turhan Kayacık gibi (Neden Kayacık soyadını aldığını düşündüm önceden, ama kendini tanıyınca; kimseyi kıramayacak kadar sevecen fakat, insan olarak taş kadar da sağlam olmasından dedim kendi kendime.) dopdolu iki değerimizden onu dinlemek olmalı. O şansımızı kullanmak çok değerliydi. Sağ olsunlar güçlü hafızaları ile bunu bize aktardılar. Yani şansımız yaver gitti.

Orada konuk olarak yer alan günümüz koşulların da Eşref’le aynı düşünmeyen konuklar  vardı. Her birine konuşmalarda geçen düşüncelere karşı, temsil ettikleri düşüncelerin tahammül sınırlarını zorlayan sabırları için teşekkür etmek gerekli. Ben teşekkür ediyorum.
Tarihsel bütünlüğümüzü sağlayacak bir bilince henüz eremediğimiz de bir gerçek. Bunu zaman belirleyecek. Yaşayanların, yaşadıkları dönemin en değerli tanıkları olduklarını, bir gün mutlaka öğreneceğiz. Abdül Hamit’i Şair Eşref’ten daha doğru ve daha gerçek kim açıklayabilir ki? Bunu zamanın öğreticiliğine bırakalım.

Etkinliğin en can alıcı ortak kararı; bunun tekrarın da artık ‘Şair Eşref Vakfı bunu üstlenmeli ‘düşüncesi oldu diyorum. Eşref partiler üstü bir değerimiz. O evrensel bir değer oluşundan, Kırkağaç bunu hemen sahiplenip, kurumsal değerde geleneksel hale getirmeli. ‘ŞAİR EŞREF’ insanlık tarihinde yerini almış, ama ne yazık ki, Türkiye’de üzerinde durulmaktan çok KORKULMUŞ bir değeridir. Korkulmuş sözcüğünü özellikle seçiyorum.

Çünkü; korkuyorlar Eşref’i anmaktan egemenler,  korkuyorlar tam yerine ulaşan küfürlerinden.  Eşref, gerçeği tam yerine oturtan ve hala güncelliğini koruyan dizelerin sahibi. Bu gün olduğu gibi, gelecek günlerimizde de bize yol gösteren bir değerimizdir.

17.06.2021 tarihli Şair Eşref etkinliği umuyorum ki bir dönüm noktası olsun. Her yıl, bu görkemli etkinlik, Kırkağaç’ın tüm paydaşlarının ortaklaşa, geleneksel hale getirecekleri çok değerli  bir etkinlik olsun.  Türkiye’de kaç ilçenin bir Şair Eşref’i var? Sayılsa beş parmağı geçmez bu değerler. Hiciv diyoruz. Nasrettin Hoca’dan sonra kim var? İşte Şair Eşref’de aynısı. Neyzen Teyfik’in, Can Yücel’in önceli kim derlerse Şair Eşref denmeli. 

O nereli peki? 

Kırkağaç’lı. 
Bu kadar net ve bu kadar değerli bir zenginliğimiz var. 

Etkinlikte ki organizasyona gelirsek, üstlenenlerin emeklerinden dolayı sonsuz teşekkür etmeliyiz.  Şeref Özengi, Özcan Kaçar, emekleri ile bu etkinliğe damga vurdular, sonra Ayhan Düzova hocamız, bu etkinlikte, salonun hazırlanmasın da, elleriyle yettiğince güzelleştirdi her yanı. Ayhan Hocamız, bir değerdir teşekkür ediyoruz kendisine. 

Yeterli mi? 
Hayır. 
Daha güzeli, gençliğin emeği ile olacaktır. Olacak bir gün.
Gençlik olmadan olmaz.
Sonra kadınlar ! 
Kadınlarımız olmadan gün yüzü görmek mümkün değil. 
Mümkün mü onlarsız huzura ermemiz?
Onlar olmasa su bile, su olmaz. Hayat onlarsız bir anlam ifade etmez.

İlerleyen yıllar, Şair Eşref’in Kırkağaç için ne kadar önemli bir değer olduğunu gösterecektir.
Ve son söz; bu etkinliği Kırkağaç’ta artık ‘Şair Eşref Vakfı’ geleneksel olacak bir hedefle, önüne koyup, 2023  yılında daha görkemli bir anma töreninin yapılması için, kolları sıvamalı.

Bunun için de Şevak kendi bünyesinde bir ‘ŞAİR EŞREFİ ANMA KOMİTESİ’ oluşturmalı.

Nice Eşref’i Anma Etkinlikleri göresiniz. Kalın sağlıcakla.