DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞELALESİ: IGUAZU (IGUAÇU)    

Dünyanın yedi doğal harikasından biri kabul edilen Iguazu şelalesi dünyanın en büyük şelalesidir. Brezilya, Arjantin ve Paraguay’ın birleştiği yerde bulunan şelaleyi ziyaret etmek için Rio de Janeiro’dan 3.5 saatlik bir uçak yolculuğundan sonra, sakin bir şehir olan Foz do Iguaçu’ya ulaştık. Oradan araçla Iguazu’ya40 dakikada ulaşılıyor. Şelalenin Arjantin’deki adı Iguaçu. O taraftan ulaşmak için Buenos Aires’ten 1.45 saatlik uçak yolculuğundan sonra karşı taraftaki Puerto Iguazu şehrinden ulaşılıyor.

Bir karede üç ülke. Ben Arjantiin’deyim, sol omuzum Brezilya’da, karşısı ise Paraguay

Iguazu şelalesi, Curitiba yakınlarındaki iki nehrin birleşmesiyle ortaya çıkan 1320 km. lik Iguzau nehri üzerindeki 275 şelaleden oluşuyor. Şelalenin Brezilya tarafı  2 km, Arjantin tarafındaki kısmı ise 2.8 km uzunluğundadır. Manzara Brezilya tarafından daha görkemlidir ama Arjantin tarafından şelaleye daha fazla yaklaşılmaktadır.

Şelalenin panoramik görünümü

Şelalelere iki taraftan da yağmur ormanları içindeki milli park ilan edilen, doğa harikası alanlardan ulaşılmaktadır. Ziyaretçiler park girişinden elektrikli, üstü açık römork tarzı 8-10 kişilik araçlarla şelaleye taşınıyor. Yağmur ormanları500 türün üzerinde kuş ve memelinin yaşadığı, kendine has bitki örtüsü olan, 2000’den fazla bitki türünü barındıran olağanüstü güzellikte bir doğa harikasıdır. 

Burada bizim coğrafyamızda pek rastlanmayan jaguar, puma, büyük burunlu kayman (timsahın akrabası), bordo memeli amazon, harpy kartalı, yaban kedisi, tapir, rakun… gibi birçok hayvan yaşamaktadır. Bunların içinde Koati denilen rakun cinsi hayvanlar koruma altına alınmıştır vedokunmak yasaktır, bu yüzden bunlar özellikle kafelerin yakınlarında sürü halinde dolaşıyorlar ve fırsat bulduklarında yiyeceklerinizi çalıyorlar.

            Arjantinliler doğa konusunda çok duyarlılar. Geçmişte Avrupalıların kereste ihtiyacını karşılamak üzere ormanlarını talan etmiş olmalarından çok ders almışlar. Yakınlara yapılan bir hava alanına inen uçakların gürültüsü oradaki kuşları rahatsız ettiği için, havaalanını başka bir yere taşımışlar.

            İki tarafta da vahşi doğa insanı büyülüyor. Ziyaretçilerin şelaleleri görebilmeleri için yürüyüş yolları ayrıca seyir terasları oluşturulmuş. Bu teraslardan o harika manzaranın seyrine doyum olmuyor. Buralarda ziyaretçilere ıslanmamaları için yağmurluklar veriliyor, kaygan  zeminde ayaklarının kaymaması için uyarılıyorlar. Çünkü şelalelerden sıçrayan sular buraları sular altında bırakıyor.

Şelalenin “Şeytan gırtlağı” denilen yerinde 14 şelale birlikte akıyor ve sular 80 metre yüksekten aşağılara düşüyor. Ortalama olarak saniyede 1.413 metreküp olan debisi, Ekim ayında  saniyede 2.506 metreküpe çıkıyor. Eski Amerikan cumhurbaşkanlarından Franklin Roosvelt’in eşi Eleanor Roosvelt bu nefes kesen şelaleyi görünce dünyanın en ünlü şalalesi Niagara için “Zavallı Niagara” demek ihtiyacını duymuştu.

Iguazu ziyaretimizin en heyecanlı yanı bot safarisi idi. Bu maceraya katılmazdan önce hepimiz herkes can yeleklerimizi giydik ve olası tehlikeler konusunda uyarıldık. Şelaleye yaklaştıkça üstümüze düşer su damlacıkları yağmura dönüştü. Zodiak botun kaptanı şelale yakınlarında bazı manevralarla, botu şelaleye yaklaştırdığında, üstümüze oluk oluk sular yağarken, çığlıklar yükseliyordu. Fakat suların debisinin en güçlü olduğu yerde aşağı düşen sular o kadar güçlüydü ki, 450 beygirlik motoru olan şişme botu itiyor ve yanına yaklaştırmıyordu.