ZİRAAT ODASI VE DELİ DEMOKRASİ HAVARİLERİ

Toplumsal yaşamın yazılı ya da yazılı olmasa da, etik kuralları vardır.

Bu kurallar herkesi bağlamalıdır. (Sadece kör kuyuya taş atma hastaları hariç.)

Kırkağaç Ziraat Odası şubat ayında yapılması planlanan Oda Yönetim Kurulu seçimlerine hazırlık yapmış. Ve delege seçimi için geçtiğimiz gün, yasal sürecin gereklerini yerine getirerek bunu hayata geçirmiş. Ama gel gör ki, Ziraat Odası bunu gerektiği (gereklerine kim nasıl karar verecekse) biçimde duyurmamış.

 Olabilir, ki bence de daha geniş bir katılımla bu delege seçimini şölene çevirebilirdi.

Yapamamış- yetememiş, bu konuda öğüt verilmeyi hak edebilirler.

Bu konuda yapıcı bir öğüt verilebilir.

Verilmeli de.

Ama bunu kör döğüşüne çevirmenin kimseye faydası olmadığı gibi kör düğüşü örgütlemek sadece zaman kayıp etmek ve kamu kurumlarını engellemekten başkaca bir şey değil.

Demokrasi diye gürültü yapan arkadaş(lar) bilmeli ki, eğer o çok dillerinden düşürmedikleri demokrasi işlese, onları kamu kurumlarını gereksiz meşgul etmekten demokrasi onları yargılar.

Aslında yargılamalı da.

Sen nesin ve kimsin?

Toplum içinde tabanın ne senin?

Sende ki deliliğin pirim yapmasına kimler katlanabilir?

Bir toplumun delilerinden çok akıllısının olması gerekmez mi?

Olmalıdır da.

Toplumu etkileyen bireysel deliklere karşı, bizi toplum olarak koruyacak bir ceza yasası güvencemiz var mı? Bilmiyorum ama olmalı. Vardır mutlaka.

Ama olmalı. “Bir delinin bir kuyuya bir taş atıp, kırk akıllının çıkaramaması” olaylarına karşı güvencemiz yok mu?

Vardır kuşkusuz, yeter ki bunlar hakkında suç duyurusu olsun. Onun için bu yazıyı yargının bir suç duyurusu olarak kabul etmeleri için dosyamızda saklayacağız. Bu delilerin bir delilik daha yapmalarına kadar.

Deliliğin de bir sınırı vardır, kendine deli olmak katlanıla bilinir bir sorundur. Amma toplumun yaşamına etki eden delilikler, mutlaka uzman bir hekim gözetimi gerektirir. Toplum yaşamını, kullandığı doğru argümanlara rağmen, olumsuz etkileyenlerin akıl sağlığından şüphe duyulacak kadar dengesizliği gözlemleniyorsa buna uzman hekim kontrolü gerekmez mi?

Neyse konuyu dağıtmadan, Kırkağaç’ın başına kişisel yetersizliklerini tedavi etmek yerine bunu insanların başına dert diye döken zatlara karşı en etkili yol sanırım onların geçmiş yaşam hikayelerinden akıllarını başlarına getirecek olayları topluma sunmak olmalıdır.

Bunu da en iyi halka doğruları anlatmayı taahhüt etmiş insanlar yapabilir.

Biz www.kirkagactv.com olarak bu konuda halkımıza doğruları anlatmaktan bir milim geri durmayacağımızı söyleyerek yürüdüğümüzü bildirmişiz. Kimseye diyet borcumuz yok.

Eğriye eğri, doğruya doğru diyecek sorumluluğumuzu koruyoruz.

Bu kör kuyu taşçılarına dememiz o ki; Bir daha toplumu ve topluma hizmet eden kamu kurumlarını, STK ları bireysel saplantılarınızla meşgul ederseniz sizlerin çocukluktan bu güne, hikayelerinizi buradan insanlara duyurmaktan bir adım geri durmayacağız.

Gerek ekonomik, gerekse sosyal yaşam hikayeleriniz bir günlük araştırma konumuzdur. Bunu pek ala yapmakta hünerliyiz.

Bundan böyle adımlarınızı denk alın.

Hikayelerinizin ilgi çekeceğini biliyoruz.

Biz ARımızdan bunları anlatmaya gerek duymadık, ama sizler (sen) bu ARsızlığınla ortalarda dolaşırsan, dediğim gibi hikayelerinizi Kırkağaç’a yazmaktan hiç çekinmeyeceğiz.

Haydi hodri meydan…!

Ar mı yaman ARsızlık mı yaman görelim bakalım?