Şu Ak Parti ve Genelbaşkanı Recep tayip Erdoğan çok şanslı. Öylesine şanslıki dünya da hiç bir lidere naip olmayan başarıları heybesinde taşıyor.

Nasıl şanslı olmasın ki, son 4 yılda ülke olmadığı kadar sıkıntıları yaşasın, halkın yoksulluğu tavan yapsın, bir yılda 8,5 tl lerden 27 tl. lere gelen doları sokaktaki Hasan başarılı diye sunuyor.

Bunu dünya da kim başarabilir?

Sadece R.T.Erdoğan yani reis. Çok yaşa emi reis. 

Bu başarını yüce yaradan sana sonuna kadar görmeyi ve dolu dolu yaşamayı nasip etsin.

Biz duyduklarımızın yalancısıyız, sarayın günlük masrafi 11 milyon muş...

Oh, oh, oh, eksiği olmasın, dahada artırsın yüce Yaradan.

Baba iktidar yanı böyle.

Birde anamuhalefet yanı var işin.

Ana muhalefet söylediklerini yalıyor.

Dün son seçim dedi, bu gün "herşeyin sonu değil" diyor.

"Ben Kemal geliyorum" dedi gitti.

"Gemi" dedi gemi battı ama hala batan gemiyi limana yanaştırmaktan söz ediyor. Nerede görülmüş batan gemilerin bir limana yanaştığı?

Dağıttığı koltuklarda oturan muhteremleri topluyor onlardan aldığı alkışları halkta bir karşılık yarattığını sanıyor.

Ülkeyi getirdiği yeri görmekten aciz Bay Kemal.

Baba İktidar sessiz ve susku bir ülkeyi bukdu kucağında.Ak Parti'ye oy verenler yaşadığımız zam yapmuruna sessiz kalırken, muhalif kesim " oh olsun az oldu" diyor. Netice olarak halk bu zam yapmuruna tepkisiz kaldı. Daha da kalacak.

Ana muhalefetin seçili kadrolarının koltuk sevdasına ve halka rağmen 13 kez yenilmiş bir parti liderinin "bu kadarıda yüzsüzlük" denebilecek tutumuna seyirci olmayı seviye sanıyor.

Ülke hiç bir dönem bu gün olduğu kadar böylesi ekonomik ve sosyal çöküntüye tepkisiz kalmamıştır. Bunun başarısı ana muhalefetin işbirlikçi tutumundan başkaca bir durumuyla açıklanmasına olanak yok.

Türkiye'nin başkaca çözüm yolları var mı?

Kuşkusuz vardır.

Türkiye'nin mecburiyetleri bakalım nereye kadar bu hafif ana muhalefeti ve sorgusuz iktidarı taşıyacak?