BASINA VE KAMUOYUNA
Türkiye Cumhuriyeti egemen bir hukuk devletidir.
Hiçbir egemen devlet terör örgütleri ile pazarlık etmez, onların ihanetlerine son
vermek için koşullar ileri sürmelerine izin vermez.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Batı Emperyalizminin kadim ülkemizi bölme planının
taşeronu PKK terör örgütü ile 40 yıldır mücadele ediyor.
Bu mücadelede binlerce asker ve polis evladımızı, yüzlerce öğretmenimizi, sağlık
çalışanımızı, kamu görevlimizi şehit verdik, on binlerce yurttaşımız toprağa düştü, milyarlarca dolar değerinde ulusal servetimizi yitirdik.
2002 yılında iç ve dış destekleri kırılarak eylem yapamaz hale getirilmiş ve neredeyse yok edilmiş bu hain örgütün günümüzde Irak ve Suriye kuzeyinde emperyalizm kuklası terör devletçilikleri oluşturmuş olması da, elebaşının TBMM’ye davet edilmesi de, kamuoyuna yönelik bildiriler yayınlayıp koşullar ileri sürmesi ve hatta kim olduğunun unutulduğu zannıyla demokrasi havarisi kesilmesi de 22 yıllık AKP iktidarlarının yanlış politikalarının ve özellikle son 13 yıldaki vahim hatalarının sonucudur.
Hele bu kendini bilmezin yıllarca dinamitlemeye çalıştığı ama başaramadığı “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek” ten söz etme ve “yeni paradigma” dan bahisle kendini devletin meşru muhatabı görme cüreti akıl alır gibi değildir.
Türkiye, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ettiği eli kanlı bir teröristin himmetine elbette muhtaç değildir. Böyle bir izlenim doğması kabul edilemez.
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak siyasi partilerimiz dahil tüm kurumlarımızdan
devlet yönetmenin ciddi bir görev olduğu bilinciyle davranmalarını ve milletimizin duygularını incitecek, Ulusal onurumuzu zedeleyecek karar ve uygulamalardan kaçınmalarını bekliyoruz.
“Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” ve Büyük Atatürk’ün dediği gibi, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.”
Saygılarımızla.
|