Haber Detayı
25 Aralık 2021 - Cumartesi 09:08
 
TARIM İÇİN NE YAPMALI
Genç kalem Semih İçsel bu yazısında Tarım ve köylülüğe bakıyor. Sorusu basit ve etkili; NE YAPMALI?
TARIM Haberi


Dostlar Merhaba!
 "Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya üzerinde olmayacaktık." Bu sözlerin sahibini eminim kolaylıkla tahmin edebilmişsinizdir. Ulu Önder Gazi Mustafa Atatürk neredeyse yaptığı her konuşmada, çiftçinin, köylünün ve dolayısı ile tarımın önemine değinerek aslında hep bu konunun altını çizmiş ve çiftçinin belini büken  ne kadar şey varsa ortadan kaldırma mücadelesine girmiştir.

 


Şimdi birçok kişi bu Semih neden  ekonomide bu denli önemli gündeme rağmen neden tarımdan yana bir yazı yazmayı  tercih etti diye merak ediyordur. Günlük hayat içerisinde fark etmiyoruz ama inan  ekonomiyi, dövizi, faizi öylesine çok  konuşuyoruz ki, her zaman en önemli ekonomi kollarından geçim kaynaklarından biri olarak adlandırdığım tarımı ve çiftçiyi  ihmal ettiğimizi düşündüğümü itiraf edeyim.  Oysa ki, dünyanın da ülkemizin de önündeki en önemli tehditlerden birisinin tükenen tarım kaynakları olduğunu çok daha sık konuşmalı, bunu gündeme taşımalı  ve hep gündemde tutmalıyız.

 

Günümüzde modern yaşamı, sosyetik hayatı (!), dünya içerisinde ki mantalite kavramını yanlış algılayan  çiftçi ve köylülerin çocukları, ekonomik anlamda da karşılık alamadıklarını gördükçe atalarının mesleklerinden ellerini çeker  oldular.

 

Tarım politikalarımızda yer alan sorunları, eksikliklerin, liyakatsizliklerin  çözümü gerçekleşmedikçe  ve bu problemler paydaşlar tarafından tartışamadıkça bu durumun düzelmeyeceği kesin bir biçimde gözüküyor. Miras yolu ile geçen tarım arazilerinin yıllarca bölünerek dağıtılması ile verimsiz ve küçük hacimli tarım alanlarına sahip olmamız da bugünkü olumsuz tablonun ortaya çıkmasında önemli bir rol oynadığını belirtmeden geçmek bir aksaklık olacaktır. Ne yazık ki birçok sektörümüzde olduğu gibi tarımda da yeterli envantere ve istatistiğe sahip olmadığımız hususunu evvela dile getirmem lazım. 

 

- Çiftçimizin bitkisel üretimde en önemli sorunlarından birisi gübre ve mazot gibi temel girdi maliyetlerinin yüksek olması. Hayvansal üretimdeki yem maliyetlerinin yüksek olması da bitkisel üretimdeki yüksek maliyetlerden kaynaklanmakta. Bu maliyeti düşürmek için desteklerin tabana yayılması ve her çiftçinin faydalanması açısından bu iki kalemin desteklerinin arttırılması olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi.

 

- Stratejik tarım ürünlerinin ekimini teşvik için fiyat fark desteği uygulamasına devam edilmeli. Bu desteklemeler her yıl üretim miktarları, piyasada oluşan fiyatlar ve üretim maliyetleri göz önüne alınarak hesaplanmalı ve yeni yıl öncesinde de açıklanmalı. Susam gibi nohut gibi arpa gibi buğday gibi  dışa bağımlı hale geldiğimiz  ve geleneksel gıdalarımızdan olan ürünler de bu destekleme kapsamına alınarak üretimi arttırılması da şart.

 

- Çiftçimizin önemli girdilerinden olan zirai ilaç ve bitki besleme ürünlerinin büyük bir bölümü ithal edilmekte olup, bu ürünlerin gümrük giriş fiyatları ile perakende satış fiyatları tespit edilerek gerekli tedbirler alınmadığı sürece, bu yüksek maliyetler tarımsal ürün fiyatlarına ve verimliliğe de yansımaya devam edecektir. 2021 yılında bu durumu yakinen test ettik.

 

- Tarıma yönelik yatırımlarda doğrudan ithalat vergileri, yanı sıra KDV muafiyeti uygulanmalı, yatırımlar için uzun vadeli krediler sağlanabilmelidir. Çiftçilere ve çiftçi adaylarına sektörün cazip hale gelmesi için yapılacak her tür yatırım sonsuz bir şekilde desteklenmelidir.

 

- Tarımın doğal bir sorunu olan; bir yıl boyunca talebi olacak ürünün, piyasaya kısa sürede hasat edilerek arz edilmesi fiyatların hasat zamanı düşmesine neden olmakta. Bunu önleyecek çözüm gelişmiş ülkelerde de uygulanan future borsalarıdır. Finans piyasaları ile lisanslı depolar ve ürün ihtisas borsaları entegre edilerek bu önemli yapısal sorun çözüme kavuşmalıdır.

 

- Ülkemizde koyun çiftlikleri kurulamamakta. Yeni ve verimli cinslerle, Doğu Anadolu ve İç Anadolu iklimine uygun büyük koyun çiftlikleri kurulması için politikalar üretilmeli ve teşvik edilmelidir.

 

- Yaş meyve sebzede üreticilerden direkt alım yapan ve satış ağı çok geniş market zincirleri, üretici kooperatifleri satış noktaları veya üretici birliklerinin kuracağı pazarlama zincirleriyle çözüme kavuşabilir. Buralarda satılacak ucuz sebze ve meyve piyasayı da regüle edecektir.

 

- Çiğ süt piyasalarını regüle etmek için süt tozu üretim tesislerinin sayısı arttırılmalı ve süt tozu ihracatına teşvik verilmelidir. Yerel mandıraların kurulması ve yerel markaların oluşması için Kalkınma Ajansları ve Kırsal Kalkınma fonundan yatırım teşvikleri verilmelidir. Çiğ süt primleri piyasa şartlarına göre aylık olarak belirlenmelidir. 

 

- Yem fiyatlarını rekabete ve daha kaliteli üretime açmak gereklidir. Bu nedenle kesif yem ithalatının önündeki gümrük vergisinin kaldırılması da zorunlu konulardan biri halini almıştır.

Hastalıklar, salgınlar gelir geçer; ekonomik krizler gelir geçer. Ancak doğayı ve tarım alanlarını korumayı ve onları sürdürülebilir hale getirmeyi başaramazsak dünyanın geleceğini ve bugünü büyük ölçüde riske sokmuş olacağız. Tüm krizleri ve sorunları konuşurken, tarım ve hayvancılıktaki sorunları ıskalamamamız lazım. Hiçbir krizin ve hastalığın açlığın ötesine geçemeyeceğini aklımızda tutmalıyız ki, dünya da bizi ıskalamasın.
Sizleri bir çiftçinin bir besicinin oğlu olarak selamlıyor. Ülkemizin daha iyi günlere el birliğiyle ulaşmasını temenni ediyorum. Kalın sağlıcakla…

Kaynak: (KYS) - Kırkağaç Yazın Seçkileri Editör: M.Güneş
 
Etiketler: TARIM, İÇİN, NE, YAPMALI,
Haber Videosu
Yorumlar
Alıntı Yazarlar
Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı
UA-37277569-1