|
||
EMEK NEFES ALMAK İSTİYOR | ||
Emek nefes almak istiyor… | ||
TARIM Haberi | ||
Emek nefes almak istiyor… Bilim insanlarımız yurt dışına gitti, gidiyor. Bugün Almanya’da her branştan doktorumuz var. Gittiler. Köy Enstitüleri ve daha birçok ışık kaynağı terörist, hain, düşman, fuhuş, dış güç denilerek böyle yok edildi. Elde var Çin’den gelen kuru fasulye, Suriye zeytinyağı, Amerikan malı ceviz, hibrit İsrail tohumu...
Nasıl ki bilim insanlarımıza yeteri kadar önem vermiyor ve onların yurtdışında mesleklerini sürdürmelerine neden oluyorsak aynı şekilde memleketimizin gurur kaynağı çiftçilerimizi de gerek artan maliyetler, gerekse ürünlerinin para etmemesi nedeniyle kaybediyoruz. Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı olan gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milletimizin efendisi olarak gördüğü çiftçilerimiz, üzülerek söylemeliyim ki bırakın efendiliği, yeri geldiğinde icra sebebiyle mahkeme kapılarında sürünüyor. Plansız ve öngörüsüz tarım politikaları yüzünden bir dönem para eden ürünler, ertesi dönem para etmiyor. Gerek tohum, gerek mazot, gerek gübre maliyetleri, çiftçimizin belini bükmekle kalmıyor, tabiri caizse diz çöktürüyor. Bu giderlere bir de işçilik maliyetleri eklenince, neredeyse elde edilen ürün ile toplam maliyet birbirini ya karşılıyor ya zarar ediyor. Hele bir de ekip biçilen tarla, icar ile tutulmuşsa vay çiftçimizin haline! Dolu, sel baskını, fırtına ve don gibi doğal afetler de eklenince işin içinden çıkılamaz oluyor. Yabani hayvanların ürünlere verdikleri zararı ve ürünlere hastalık gelmesini saymıyorum bile…
Tüm bu olumsuz senaryolar mevcutken, çiftçimize verilen desteklemeler de yetersiz kalıyor, çiftçimizin rekabet gücünü iyice zayıflatıyor.
Tarım politikaları planlanırken ülkelerin tercihleri çiftçilerin kaderini tayin eder. Üreticilerin lehine geliştirilemeyen politikalar İthalat ile sonuçlanır ise çiftçilerimizin batağa sürüklenmesi kaçınılmazdır. Ülkelerde hangi sektörlerin destekleneceğinin kararını politikacılar verir ve tercihler o sektörlerin kaderini belirler. Ne yazık ki son yıllarda inşaat sektörünü tarım sektörünün önüne alarak daha fazla destek olunuyor. Tarım sektöründe faaliyet gösteren çiftçilerimiz, yatırımlarını toprağa yaptıkları ve bunu yaparken de çoğu zaman borçlandıkları için, işler olumsuz sonuçlandığında içinden çıkılamaz problemlerle karşı karşıya kalıyor. Sigorta prim borçları, vergiler dağ gibi birikirken, çiftçilerimiz nefes alamıyor. Madem inşaat firmalarının vergi borcu bir gecede silinebiliyor, Çiftçilerimizin vergi borcu da silinsin. Betonları siz yiyebilirsiniz, biz sebze meyve yemek istiyoruz. Bu sebeple icra kapılarında tek bir üreticimizi bile görmek istemiyoruz. Tütün tarlalarında, löküs ışığı altında, ellerimiz zehir içinde saatlerce emek vererek geçirdiğimiz o günleri, hoş bir seda ile hatırlıyorum. Kimi seneler bostan çapalayarak, kimi seneler darı sulayarak emek verdiğimiz tarım sektörünün bugünkü durumunu görünce, içim cız ediyor. O dönemde tütün parasıyla düğünler yapılır, inşaatlar yükselir, yeni araba ve traktörler alınırdı. Bence en önemlisi ise çocuklar yazın kazanılan tütün parasıyla okutulur, ülkesine faydalı birer birey olarak yetişirdi. Şimdi çiftçimizi sahipsiz bırakıp bir de üzerine borç üstüne borç bindiriyoruz. Ürünlerin taban fiyatları belirlendiğinde havaya atılan şapkalar çok gerilerde kaldı. Çiftçilerimizin ve köylülerimizin milletin efendisi olduğu günlere dönmek umudunu hala kaybetmiş değilim, zira yapılacak olan üreticiyi destekleyen tarım politikaları kurtarıcı olacaktır. Ülkemizin kalkınması tabanda yer alan üreticimize verilecek destekler sonucu mümkündür. Bu politikaların gerçekleşeceği günleri umutla bekliyorum. Alnının terini toprağa katık eden çiftçilerimizi saygıyla selamlıyor, hepsinin emekleri önünde saygıyla eğiliyorum. |
||
|
||
Etiketler: EMEK, NEFES, ALMAK, İSTİYOR, |
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.