Haber Detayı
28 Aralık 2022 - Çarşamba 01:52
 
HARUN KARADENİZ KİM
Bu gün Cumhuriyet’te Şükran Soner’in yazısını okurken içim havalandı. 'Z' kuşağı aldatmacalarına nasıl karşı konulacak? Gerici yobazların mı, yoksa ilerici yobazların teşhiriyle mi?
GÜNDEM Haberi


Harun Karadeniz, ismi Türk Devrim Tarihi sürecinde unutturulmaya çalışılan isimlerin en başında gelenlerden birisidir.

Çünkü hem ideolojik hem de pratikte Harun Karadeniz’ler sırça köşkü temelinden sarsacak çözüm önerileriyle orta yerde mücadele edilecek yolu tarif ediyordu.

Dün nasılsa bu günde aynı yöntemden başka yolu olmayan emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri insanları asıl olan sınıfsal temelden koparıp, çeşitli bölücü temalarla oyalamaya devam ediyor.

Günü modası ‘Z’ kuşağı aldatmacası.

Çocuklar sizi sizden önce ki sizin yaşıtlarınızdan ayrıştırma çalışmasıdır bu kandırmaca, kuşak senaryosu. Kandırmaya çalışıyorlar sizi, sizden önce bu gün sizlerin taleplerinde ki ortak örtüşen noktaları gözden kaçırma çabasıdır bunların derdi.

Hani popüler yaparak magazinleştirip metalaştırdıkları ‘Deniz Gezmiş’ler, ‘Che Guevara’ lar var ya işte onların Deniz Gezmiş’i bu gün size benzeyen Deniz Gezmiş değil, Che’de öyle…

Harun Karadeniz gibi onlarca o dönemin gençlerini katleden emperyalist sistem ve onun işbirlikçileri, bu gün sizlerin onlarla bağını koparma adına uydurma ayrıştırma modelleri üretiyor. ‘Z’ kuşağı vs. vs. Yok böyle bir olgu yaşamı doğrulayan çocuklar.

Yaşamı belirleyen ekonomik anlamda sınıf mücadelesidir.

Gerisi hikaye.

Neyse konuyu dağıtmadan döneli konumuza.

Cumhuriyet Gazetesi’n de Şükran  Soner’in yazısından Harun Karadeniz’i okudum.

Lütfen sizlerde okuyun !

Aşağıda o yazı.

"

Yaşamımızın karabasana dönüşmüş sorunlarıyla boğuşurken Cumhuriyet okurlarını hak kazanımlarımızın yükselişe geçtiği yıllara taşımakla sınırlı bir amacın çok ötesi bir çaba. Bugün, yarın, çok yakın gelecek günlerimizde deprem kuşağı ülkemizde üst üste yaşanabilecek büyük acılarla yüz yüze kalacağımızı unutma lüksümüz olabilir mi? Gerçek şu ki orta şiddetli depremler için bile geçerli, felaketlerin yaşanması kaçınılmaz bina stoklarımıza dönük, 2000’li yıllardan günümüze işe yarar örneği, büyüteçle aramak isteseniz de bulamazsınız. Masallardan, verilmiş ucuz sözlerden sonra yapılmış tek bir ciddi proje yok.

Guruldayan karınlarımızın gerçeği bir yana, olası kaçınılmaz depremlerin hızla yaklaştığı, korkmamız gereken acılı gerçekler öte yana. Harun Karadeniz, İTÜ Öğrenci Birliği Başkanlığı yıllarında, Bizim 68’lilerin, halkımızın çıkarlarından yana bir düzenin kurulabilmesi yolunda, en çok sorgulama yapmış, eylemlerinin örgütlenmesinde ön saflarda yerini almış, yetmemiş kitaplara sığdıramadığı düşünceleri ile geleceğe vazgeçilemiyecek değerler üzerinden kayıtlar düşmüştür.

“Biz mühendisler için tek yol, kimin için ve ne için çalıştığımızı bilmek, emekçi halkımızın yararına üretim yapmak, onların çıkarlarını aramaktır” sözleri ile yaptığı vurgunun, bugünlere kadar mühendisliğin etiği üzerinden iktidar erklerinin eksik bıraktılarının, yapmadıklarının aynası olduğunu reddedebilir miyiz? Pandemi öncesi İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası olarak düzenlenen Harun Karadeniz’i anma etkinliğinde, odanın konferans s***

Öncesi toplantılara da katılmış, dönemin eylemlerinin, hak savaşımı arayışlarının içinde yer almış, bedellerini gocunmadan ödemiş kuşağın öncüleri arkadaşlarının paylaştıkları yaşanmışlıkları bir köşeye taşıyabilmek elbette olanaksız. Amaçlarını geleceğe dönük çizmek istedikleri yolların üzerinde durmak gerek. Öncelikle onların yaptıklarından habersiz kuşaklara neyi, niçin yaptıklarını anlatabilmek yolunda Harun Karadeniz’in yazılı bıraktığı eserleri, yapılmış hak arayışlarının tarihi anılarını aktarmak çabasındalar. Dönemin önceliklerini paylaşırken en çok değerlerin vazgeçilemeyecek ilkelerini aktarabilmeyi önceliyorlar.

Harun Karadeniz ile birlikte yürünmüş yolların sonucunda, ödenmiş bedelleri öncellemeden, neyin, niçin yapıldığının bugünün genç kuşaklarına aktarılabilmesi öncelik olunca hazırlanan belgesel, anılar, tanıklıkların bütünü içinde, çarpıtılamayacak gerçekler, öncelikler ortaya çıkmış oluyor. Etkinliğin organizasyonunda sonuncusunda olduğu gibi hep merkezinde yer almış, Harun’un eylemleri içinde hep yanında olmuş, önceki dönemlerin İstanbul şubesi ile genel merkezinde başkanlık yapmış Mete Akalın başta, Prof. Dr. Erdener Yıldız, Süleyman Balkan, Yaşar Yılmaz, Esat Korkmaz, Selçuk Esen, şube sekreteri Rezzan Uluç önceliklerinin genç üyelerinin Harun’u sorgulamaları olduğunun altını çiziyorlar.

Günümüzün oda başkanı Füsun Sümer, arkasından gelecek kitaplarının, eylemler tarihinin yazılması ile de yürünecek yolun ışıklı olacağının vurgusunu yapıyor. Toplumsal sorunları kendi sorunları olarak görmek sorumluluğundan kaçamayacaklarının vurgusunu yaparken; “Boğaza değil, Zap suyuna köprü” başlığı altında Karadeniz’in başını çektiği önemli eylemlerin altını çiziyor. 68 kuşağının kadrolarından yetişmiş Faruk Aral’ın yapımını üstlendiği belgeselin içinden de görüldüğü üzere, Harun Karadeniz’in hedef seçilerek, kanser tedavisi için yurtdışına çıkmasının bile yasaklandığı diktötoryal iktidarlar süreçleri paylaşılırken, genç yaşta ölüme yürütüldüğü yollardan yorulmak yerine, öfkesiz, dirençle daha çok iş yapabilme koşturmacası özetleniyor.

Harun Karadeniz değerleriyle, yaptıklarıyla, çok daha fazlası ile yapmak istedikleriye yeni kuşaklara taşınıyor.

alonuna adının kazınması kararı verilmişti. Seçimle başkanlık değişikliği, bu projenin gerçeğe dönüştürülmesine engel oluşturmadı."

Kaynak. Cumhuriyet Gazetesi

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: HARUN, KARADENİZ, KİM,
Haber Videosu
Yorumlar
Alıntı Yazarlar
Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı
UA-37277569-1