HABER DETAY
SON 20 YILIN YALANI NEYİ PERDELEDİ.
Yok yok AKP ve MHP nin Pkk ile buluştuğu son süreci sormadım. Onlar düş dünyasındalar. Ben asıl büyük yalanla neleri perdelediler onu sordum Yapay Zeka ChatGPT'ye.
16 Mayıs 2025 - Cuma 22:28
GÜNDEM

-Lozan Antlaşması gereği madenlerimizi kullanamıyoruz.

- 100. yılında Lozan Antlaşması sona erecek madenlerimizi kullanıp kalkınacağız.

Uzatmayayım bu anlamda yıllarca yalan pompalandı kamuoyuna. Bir kere bile olsun zahmet edip " Lozan Antlaşması Maddelerini" okumayan ahalimizin büyük çoğunluğu bu yalanla avundu, hep sandıkta AKP yi öne çıkardı.

 

Ahali derin bir uykudaydı oysa. Bu yalan propogandanın ortalıkda dolandığı zamanlarda Cumhuriyet Tarihi boyunca verilen "Maden Arama Ruhsat Sayısı"nı AKP iktidarı döneminde o madenlerimizi kullanamıyoruz yalanının perde arkasında ne kadar. "Maden Arama Ruhsatı" verilmişti biliyormusunuz?

 

İnanması zor ama ne yazık ki gerçek.

 

AKP iktidara gelene kadar Cumhuriyet Tarihi boyunca 1.186 "Maden Arama Ruhsatı" verilmişken, peki AKP döneminde ( hemde o koca yalan; [Lozan Antlaşması bitecek madenlerimizi kullanacağız] ortalıkta gerçekmiş gibi bombardıman edilirken ) kaç "Maden Arama Ruhsatı" verilmiş dersiniz?

Kaldırın başlarınızı Bakır'ın üstünde ki koca yaralı dağa bakın.

O gördüğünüz manzara Türkiye'nin her tarafında mevcut.

Sayıyı vereyim o zaman, AKP iktidarı döneminde toplam 386.000 maden ruhsatı verilmiştir Yazı ile üçyüzseksenaltı bin. Yani 300 bin katı. 

 

Oldu mu? İnanılır gibi değil ama ne yazık ki gerçek bu.

 

Eee hani Lozan Antlaşması vardı madenler kullanılamıyordu...

Ne oldu bu yalan? Birilerine bal oldu. Kayıp eden ülkem oldu.

 

İşte bu konuyu Yapay Zeka Chat GPT'ye sordum. Bakın ne yanıt verdi;

Sordum;

-AKP iktidara geldikten sonra resmi açıklama olmasa da AKP tabanının sarıldığı bir yalan vardı; "Lozan Antlaşması 100. Yılında geçersiz olacak, madenlerimizi artık kullanacağız" . 100. yılına gelinen 2023 yılında birden bire bu yalan AKP nin resmi ağızları tarafından yalanlandı. Peki bu yalanın altında Türkiye'de AKP iktidarı süresince maden ruhsatı sayısı kaçtı?

Chat GPT

-AKP iktidarı döneminde, özellikle 2008 ile 2023 yılları arasında, Türkiye'de maden ruhsatı sayısında dramatik bir artış yaşanmıştır. Bu 15 yıllık süreçte toplam 386.000 maden ruhsatı verilmiştir . Bu sayı, Cumhuriyetin kuruluşundan 2002 yılına kadar geçen 79 yılda verilen toplam 1.186 ruhsatla karşılaştırıldığında, yaklaşık 325 katlık bir artışı ifade etmektedir.

 

Bu ruhsatların büyük bir kısmı, çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) süreçleri ve yerel halkın görüşleri dikkate alınmadan verilmiş, bu durum birçok çevre örgütü ve sivil toplum kuruluşunun tepkisini çekmiştir. Özellikle ormanlık alanlar, yaylalar ve su havzaları gibi ekolojik açıdan hassas bölgelerde verilen ruhsatlar, ekosistem üzerinde ciddi tehditler oluşturmuştur.

2023 yılında, maden arama ve işletme ruhsatlarının sayısı 2.895'e ulaşmıştır. Bu sayı, 2017 yılında 1.900 olarak kaydedilmişti . Ayrıca, 2023 yılında verilen maden ocağı izni sayısı 1.330'a yükselmiştir . Bu artış, madencilik faaliyetlerinin hızla yaygınlaştığını ve çevresel etkilerin daha da arttığını göstermektedir.

Bu gelişmeler, Türkiye'de madencilik politikalarının yeniden değerlendirilmesi ve çevresel sürdürülebilirliğin ön planda tutulması gerektiğini ortaya koymaktadır.

 

Sordum;

-Bu rakamlar Türkiye'nin coğrafi ve ekonomik alanda neleri kayıp ettirdiğine işaret eder?

Chat GPT

 

Türkiye'nin Maden Ruhsatı Patlamasının Coğrafi ve Ekonomik Kayıpları

AKP iktidarı döneminde verilen yüzbinlerce maden ruhsatı, Türkiye’nin coğrafi yapısı ve doğal kaynakları üzerinde önemli olumsuz etkiler yaratmıştır. Bu kayıpları coğrafi ve ekonomik olarak iki başlık altında ele alabiliriz:

1. Coğrafi Kayıplar:

a. Orman Tahribatı:

  • Maden ruhsatları çoğunlukla ormanlık alanlarda verilmiştir. Ormanların yok edilmesi, ekosistemlerin bozulmasına ve biyoçeşitliliğin azalmasına yol açmıştır.

  • Orman Bakanlığı verilerine göre, 2022'ye kadar 170 bin hektarlık ormanlık alan madencilik faaliyetlerine açılmıştır. Bu da orman ekosisteminin %6'sının kaybı anlamına gelir.

b. Su Kaynakları Üzerindeki Etkiler:

  • Maden arama ve işletme faaliyetleri, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının kirlenmesine ve azalmasına neden olmuştur.

  • Örnek: Kaz Dağları'ndaki maden ruhsatları, bölgedeki su kaynaklarının %70'ini olumsuz etkilemiştir.

c. Toprak Erozyonu ve Arazi Tahribatı:

  • Açık ocak madenciliği, büyük toprak kayıplarına neden olmuştur. Ağaçsızlaştırma ve hafriyat çalışmaları, bölgesel erozyonu tetikleyerek tarım arazilerinin kaybına yol açmıştır.

  • Türkiye, 2023 itibarıyla Avrupa’da erozyondan en çok etkilenen ülkelerden biri haline gelmiştir.

d. Jeolojik Riskler:

  • Yoğun maden faaliyetleri, heyelan ve deprem riskini artırmaktadır. Özellikle Batı Karadeniz ve Ege bölgelerinde maden ocakları nedeniyle toprak kaymaları sıklaşmıştır.


2. Ekonomik Kayıplar:

a. Tarım Arazilerinin Kaybı:

  • Maden ruhsatları, verimli tarım arazilerinin madencilik faaliyetleri için kullanıma açılmasıyla büyük ekonomik kayıplara yol açmıştır.

  • TÜİK verilerine göre, son 20 yılda 3 milyon hektar tarım arazisi kaybedilmiştir. Bu, tarımsal üretim kapasitesinin azalmasına ve gıda fiyatlarının yükselmesine neden olmuştur.

b. Turizm Potansiyelinin Zayıflaması:

  • Doğal güzelliklerin ve kültürel alanların madencilik faaliyetleri ile tahrip edilmesi, turizm gelirlerini olumsuz etkilemiştir.

  • Örnek: Kaz Dağları ve Munzur Dağları gibi ekoturizm potansiyeline sahip alanlar, altın ve diğer maden arama faaliyetleri nedeniyle cazibesini kaybetmiştir.

c. Kamu Zararları ve Çevresel Tazminatlar:

  • ÇED süreçlerinin yetersizliği nedeniyle maden sahalarında yaşanan ekolojik tahribat, kamusal altyapının zarar görmesine ve devletin yeniden yapılandırma harcamalarına neden olmuştur.

  • 2023'te bu tür tazminat ve rehabilitasyon maliyetleri 10 milyar TL’yi aşmıştır.

d. Yerel Ekonomilere Zarar:

  • Madencilik faaliyetleri kısa vadede bazı iş imkanları yaratsa da, uzun vadede yerel ekonomilere zarar vermektedir.

  • Özellikle tarım ve hayvancılıkla geçinen köylerde, maden faaliyetleri nedeniyle yaşam alanları daralmış ve geçim kaynakları azalmıştır.


Sonuç:

AKP döneminde verilen maden ruhsatları, kısa vadeli ekonomik kazançlar için uzun vadeli coğrafi ve ekonomik kayıplara yol açmıştır. Ormanların yok edilmesi, su kaynaklarının kirlenmesi ve tarım arazilerinin kaybı gibi etkiler, Türkiye’nin doğal kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını tehlikeye atmış ve yerel ekonomilere ciddi zararlar vermiştir.

Bu durum, çevresel sürdürülebilirlik ilkelerinin göz ardı edildiğini ve plansız madencilik politikalarının ülkeye maliyetinin çok yüksek olduğunu göstermektedir. Bu sürecin geri döndürülebilmesi için ciddi bir rehabilitasyon ve koruma politikası gereklidir. Bu konuya yönelik kapsamlı bir strateji geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor musunuz? (Diye bana soru yöneltti. Bende siz okurlara havale ediyorum.)

Ne düşünüyorsunuz?

 

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.