Evet yıllardır Ülkemizin her köşesinde seçilen beyefendiler kendilerini giydikleri laci elbise, renkli gravatlarla seçmenin efendisi olarak saltanat sürdüler.

Ancak son yerel seçimlerle beraber o, efendiler yerini halkın hizmetkarlarına bıraktı.

Öyle olması gerektiği seçilen CHP li adayların seçim süreçlerinde yaptığı propogandalarla sabittir.   

Onlar sizin efendileriniz değil eskiden olduğu gibi.   

Onlar sizlerin hizmetlileriniz.   

Çünkü öyle söylediler. 

Öyle olmaları için sizlerinde "HALK" gibi olmanız gerekli.

Evet buna sizler ne kadar hazırsınız bilmiyorum ama seçilen kardeşlerimizin buna katışıksız adapte olduğuna inanmak istiyorum.

Kırkağaç'ta Üstün DÖNMEZ:    Halkın efendisi değil tam aksine hizmetçisi gibi çalıştığını duyuyorum ve buna inanıyorum. Dahası inanmak istiyorum. Aksi var mı?  

Kendisini çok detaylı bildiğimi söyleyemem ama bildiğim kadarıyla yukarıdaki gibi sizlerin efendisi değil, aksine hizmetlisi olduğunu sanıyorum.   

Bu hafta sonu Kırkağaç'ta geçirdim.   

Çok farkılı insanlarla görüştüm.

Muhalif, taraf, tarafken sancılı olanlar vs. vs.   

Öncesinden bildiğimiz şu k;i son 30-70 yılın bedellerini bu gün ödeyecek bir dönemi üstlendi Kırkağaç'ta ki SAĞ SALTANATI yıkarak yönetime gelen arkadaşlar.

Bunu ne kadar başaracak bilmiyoruz.

Göreceğiz.   

Ama yöntem şu olmalı ki; hiç kimse bunu tek başına başaramaz.   

Ekip olarak çalışılırsa 2. dönem ve ondan sonrası sağ efendilere bu ilçeyi teslim etmeyebilirler.   

Halkın efendisi değil, haklın hizmetçisi olursalar bu ilçeyi dönüştürebilirler.   

Ancak burada HALKA da görev düşüyor.   

Halk gibi olmalılar, efendiye itaat eden köle gibi değil yani.   

Evet halk olmak toplucana talep edilen hizmetleri makul açıklamalarına takiben, en anlaşılır biçimde izah edecek güçlerini göstermeliler.

O güç anlatmak, yazmak değil, sayısal çoğunluğu sahaya sürüp göstermekle mümkündür.   

Kadriye Mahallesi sakinleri duydum ki pazar yeri için çabalıyorlarmış.   

Sorulan soru şöyle, Belediyenin göstereceği yer mi, pazarcıların talep ettiği yer mi, yoksa halkın istediği yer mi gerçekleşmeli?

Bu üçlemeye sıkışmışlar.   

Oysa en akılcı olan Belediye ve Halkın bir araya gelip en makul yeri pazarcılara sunma durumudur.   

Kadriye Mahallesi ve yakın çevresinde ki sakinlerin (Halkın) Belediye yetkililerinin olduğu bir toplantıyla bu iş çözülebilir.   

Belediye Başkanı Üstün Dönmez ile ilgili bir anıyı anlatmam zorunluluk oldu. 

Kadriye Mahallesi Muhtarı Yasin Sarı ile özel bir konuda görüşüyordum. Hava  yağmurluydu. Bir telefon geldi Muhtara. Mahallede bir kaç evi sel basmıştı. Muhtarı arayanlar dertlerini ifade ettikten sonra Muhtar telaşla kimi arayacağını sorguladı yanımda.

Ben hemen Başkanı aramasını önerdim.   

Nihayet Başkanı aradı ve bir zaman sonra Başkan Üstün Dönmez çizmeleri çekip, sorun olan yerde, yağmur altında olaya müdahil oldu.   

Demek ki Başkan Üstün; bildiğimiz önceki efendiler gibi 'Halkın Efendisi' değil. Aksine bu milletin hizmetlisi olma felsefesini kanıksamış bir düşüncenin ferdiydi.

Beni yanıltmadı.

Anında olaylara müdahale yaptı.   

Şimdi de aynen öyle olmalı.   

Kadriye Mahallesi Sakinleri bir toplantı hazırlamalı ve hizmetlisi olan belediye başkanından gereken en doğru yeri istemeli.

Belediye pazar yerini en makul olan yerde hizmete sokmakla mükelleftir.   

Öncelikle Kadriye Mahallesi sakinleri öncesinde olduğu gibi biyat ettikleri efendi görünümlü yetkililerden değil, kendilerinin hizmetlisi olan yetkililerden görev beklediklerini göstermeli.   

Yani bir halk gibi talep etmelilier, efendilerinden istekte bulunan köleler gibi değil.   

Önce halk olmanın gereğini yaşamalısınız kardeşlerim.   

Konuyu burada başka bir yöne döndüreyim.   

Kırkağaç'ta belediyenin eski yönetiminden alışkanlık olarak devam eden bir sorumsuzluğa dikkat çekeyim isterim.   

İnsanların yaz akşamları gidip, çoluk çocuğuyla zaman geçirdikleri parklar var.   

O parklarda en insani ihtiyaç olan bay-bayan tuvaletler olmazsa olmazlardan.   

Eee durum buyken o tuvaletlerin hali içler acısı.

Başkan da baksın bakalım...

Buraya çocuklarını sokarmısın Üstün Başkan?

Bilirim buna asla razı olmazsın. O zaman ilgili yetkilileri harekete geçir buna çözüm bulsunlar lütfen.

Sana bunları haber vermeyenlerden de ayrıca hesap sor ama, lütfen.

Eskiden buna katlanmak belki mümkündü ama şimdi artık olmamalı.   

O tuvaletler tertemiz ve hijyenik olmalı.

Şimdi yukarıda bir gün sonun da tanık olduğum manzaraya bakarmısınız?     

Buna Belediye Başkanı Üstün Dönmez mi müdahale yapmalı, yoksa belediyenin bu işlerden sorumlu şubesi mi ilgili olmalı. 

İnsaf yani, bu çirkinliği Kırkağaç sakinleri hak ediyor mu?   

Kim oraya çocuğunu götürüp huzur içinde ihtiyaçlarını görebilir?

Kim buna razı olabilir?   

Üstün Dönmez bundan haberdar olamıyor mu? 

Olamıyorsa eksik olan ne?

Yok mu etrafında ekip olarak bunları gözlemleyip dur diyecek bir kadrosu?   

OLMALI !

Kırkağaç CHP li bir belediyede bunları da yaşamalı mı yani?   

Uyaran kimse yokmu?   

Yoksa uyaralım o zaman.   

Başkan bu konuda bir ekip oluştur lütfen.

Halkın hizmetçisi olarak halkının sana en kısa ve en yakın bir süreçle ulaşmasını sağla.   

Yok duymadım, görmedim gibi mazaretler senin hakkın değil.   

Kırkağaç uzun yıllar senin gibi halkının hizmetçisi olmayı ilke edinmiş insanlara emanet edilsin artık.   

Yeter sahte efendilerin hükmü olmasın.   

Çare bul kardeşim bunlara.

M.Güneş Yazdı